Savunurken savuruyoruz

Zaman içinde “doğru bildiğimiz yanlışlar”ı keşfediyoruz… Cümlenin “Zaman içinde…” başlangıç kelimelerini isterseniz “…büyüdükçe…”, “…yaşlandıkça….” ya da ve galiba en doğrusu “…şeffaflık ve bilgi hayatımıza daha fazla nüfuz ettikçe…” diye yorumlayabiliriz. Cümlenin omurgasını oluşturan “…doğru bildiğimiz yanlışlar…” kısmına gelince, tek kelimeyle acıtıyor! Bu gibi zamanlarda “…ne alıkmışım…”, “…ne cahilmişim…” gibi başlangıçlar yapabilir “…yahu ben niye sessiz kalıyorum…”a kadar işi götürebilirsiniz… Tercih sizin!

Dikkatimi çeken konulardan bir tanesini, The Economist dergisinden esinlenerek sizlerle paylaşmak istiyorum.  Çoğumuzun terim olarak bile yabancısı olduğu “offset” konusu. Konu ülkelerin savunma harcamalarıyla yakından ilgili.

Bu ilginç gelenek 1950’li yıllarda ABD Devlet Başkanı Dwight Eisenhower ile başladı. Avrupa’da konuşlanan askeri bölüklerin maliyetini azaltmak için Batı Almanya’yı Amerikan yapımı teçhizatları satın almaya zorlayan Einsenhower, kendisinden sonra giderek yaygınlaşacak bir geleneğin önünü açtı.

Savunma giderleri hükümetlerin bütçe hesaplamaları içerisinde en yüksek kalemlerden biri. Dünya genelinde her yıl milyarlarca dolar değerinde silah satışı gerçekleştiriliyor. Silah ticaretinde “offset” olarak adlandırılan prosedür tartışma yaratıyor!

En akıllı olduğumuzu sandığımız anlar acaba  boşa bastığımız anlar olabilir mi?  Ülke menfaatlerini düşünen herkesin bu kadar da naif olmadığı varsayılabilir mi? Biz yel değirmenlerine savaş açtığımızda acaba gerçekten savaşmamız gerekenler nerede? Böyle bir sürü soru geliyor aklıma… Bakarsınız sizin de aklınıza bir sürü soru gelir, neden olmasın

Offset uygulamalarına  göre firmalar, silah satışı gerçekleştirdikleri ülkelerde elde ettikleri kazancın bir kısmını yatırım yapmak zorundalar. Askeri alımlarda sözleşmenin bir yaptırımı olarak uygulanan bu prosedür, dünya çapında milyarlarca dolarlık bir sirkülasyon yaratıyor.

Aşağıda detaylarını bulacağınız geçmiş bir örnek olarak, silah karşılığı karides çiftliği kurmak, zavallı karidesleri de haşlayarak öldürmek… Güler misin ağlar mısın niteliğinde… Çok masum ve hain bir hikaye. Ve offset  hikayelerinden de yalnızca biri!

Avascent adlı bir strateji grubunun yaptığı araştırmaya göre, offset kaynaklı yatırım hacmi şu anda 250 milyar dolara ulaşmış durumda. Sözleşmelerden doğan bu yükümlülüklerin büyük bir kısmı ise henüz gerçekleştirilmiş bile değil. Üstelik aynı ivmeyle devam edilmesi durumunda bu yatırım hacmi 2016 yılında 450 milyar doları bulacak.

Savunma harcaması olarak yapılan sözleşmelerde iki çeşit yaptırım mekanizması işleniyor. Bunlardan birinci grup Türkiye’nin de dâhil olduğu kimi ülkelerde sıklıkla rastlanan yerel işbirliği anlaşmaları. Buna göre sözleşme yapan firma, yerel şirketlerle işbirliği yapmak ve stratejik ortaklıklar geliştirmek zorunda. Dolaylı yaptırımlarda ise sözleşmenin tarafı olan firma, kar payının belli bir oranını hotel yapımından üniversite yatırımlarına kadar çeşitli alanlarda harcamakla yükümlü.

Süregelen uygulamayla ilgili eleştirilerin başında, bu tür bir ticari ilişkinin yerel yöneticilerle ilişkide bir rüşvet pazarı yaratıyor olması geliyor. Gelişmiş ülkeler arasında bu prosedüre karşı ciddi bir önyargı gelişmiş durumda. Avrupa Komisyonu, AB sözleşmelerinde de bu uygulamayı yasaklamaya çalışıyor. Dünya Ticaret Örgütü ise ticari sözleşmelerde bu tip yaptırımlar yapılmasını yasaklıyor olmasına rağmen savunma harcamalarını offset uygulamasından muaf tutuyor.

Müslüman mahallesinde karides

Ülkeler bazında henüz üzerinde ortak bir tavır gelişmemiş olsa da savunma harcamalarına getirilen yatırım taahhütleri zaman zaman ilginç öykülere de kaynaklık ediyor. Bunlar arasında en ünlülerden biri 2006 yılında yaşanan karides çiftliği olayı. Suudi Arabistan’a radar sistemleri ve uzak menzilli füze satan bir firmanın, yatırım taahhüdü karşılığında karides çiftliği açması uzun süre tartışma konusu olmuştu. Bu trajikomik hikayede madem silah satmak için bir tür güzellik yaratmak gerekiyor o zaman karides yetiştirelim diye yola çıkınca, karideslerin kaç derece suda yaşayabildikleri, iklimsel diğer şartlar göz önüne alınmamış… Ne gam! Karidesler aşırı sıcakta kendilerini bırakmış.  Silah ve silah sistemleri satışı ok, ama karşılığı olarak geliştirilen sosyal proje knock-out!

Offset’e Mind-set gerek

Konuyla ilgili olarak Güney Afrika’dan Hindistan’a kadar birçok farklı ülkede yaşanan şaibeli örnekleri bir araya getiren “The Economist Dergisi” araştırması ilginç veriler sunuyor.

En son EADS adlı bir şirketin Avusturya’da milyarlarca dolarlık savaş uçağı anlaşması esnasında rüşvet soruşturmasıyla karşı karşıya kalmasından yola çıkan dergi, savunma harcamalarında offsetlerin kaldırılması gerektiğini öne sürüyor. Araştırmada satıcıların yükümlü oldukları harcamaları, verdikleri teklife yansıttığı ifade edilirken, Belçika’da geçtiğimiz yıl savunma harcamalarında offset payları nedeniyle halkın cebinden yüzde 30’lara varan oranda fazla vergi çıktığı hatırlatılıyor. Uzmanlar şimdi ülkelerin yeni silah alım sözleşmelerine bu prosedürü işletmeye devam edip, etmeyeceğini merak ediyor.

Kaynak: The Economist

Paylaş