Rekabetçi Türkiyem!

Rekabet endeksi bir tür swot analizi. Güçlü ve zayıf yönlerinizi göstermeye yarıyor. Pek çok kurumda pek çok takımda övünülerek swot analizleri yapıldığını, yapılanların çok azının işe yaradığını gördüm. Neden işe yaramaz çünkü yapılan çalışmanın bir hedefi yoktur. Çalışmaya inanmışlık yoktur.

World Economic Forum’un yıllık olarak hazırladığı Global Competitive Index (Küresel Rekabet Endeksi), The Global Gender Index (Küresel Cinsiyet Endeksi); Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın Human Develeopment Index (İnsani Gelişmişlik Endeksi)… Benim yakından izlediğim rekabet endekslerinden birkaçı. PwC, Deloitte gibi firmaların rekabete ait araştırmalarını, TÜSİAD Sabancı Üniversitesi ortak girişimi olan Rekabet Enstitüsü çalışmalarını da ilave edelim bunlara. Anlayacağınız rekabete dair nerede ne bulursam gözüm kayıyor. Son olarak dikkatimi çeken ise bu yazının ilerleyen paragraflarında detaylı bilgilerine rastlayacağınız Türkiye’nin il rekabet haritasını çıkarmış olan endekstir.

Endeksler, konuları sınıflandırmaya, kolay anlamlandırmaya, konumlandırmaya yardımcı olur. Rekabet ölçüm demek, nerede durduğunuzu göstermek demek, aynı zamanda şeffaflık demek. Buraya kadar madalyonun bir yüzü. Diğer yüzünde rekabet analizlerinin doğru değerlendirilmemesi halinde yanlış sınıflandırma/anlamlandırma/konumlandırma söz konusu olabiliyor.

Bakın ne demek istiyorum:

Dünya Ekonomik Forumu’nun 144 ülkeyi kapsayan 2012-2013 Küresel Rekabet Endeksi’ne göre Türkiye, 16 basamak birden yükselerek 43’üncü sırada yer aldı. Aynı kurumun The Global Gender Gap Report 2012’ye (Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu) göre 124. sırada. Birleşmiş Milletler (BM) Kalkınma Programı’nın (UNDP) 2007-2008 İnsani Gelişme Raporu İnsani Gelişmişlik Endeksi’nde 186 ülke arasında 90. sıradayız. Bu arada 390 milyar Dolarlık dış ticaret hacmine sahip olan Türkiye, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya (GSYH) bağlamında dünyanın en büyük 17’nci ekonomisi…

Şimdi soruyorum; biz büyük müyüz küçük müyüz; biz zayıf mıyız güçlü mü?… Yoksa bazılarımız rekabetçi bazılarımız değil mi… Erkeklerimiz daha güçlü, kadınlar mı zayıf halka? Bir hükme varabiliyor muyuz? Peki, kadının adı olmayan bir ülkenin dünyanın 17’nci büyük ekonomisi olması nasıl açıklanabilir? İnsani Gelişmişlik Endeksi’nde geride, ekonomide ileride çıkmak nasıl mümkün?

Sorunlu alanlarımız, altyapıyı iyileştirmek; temel eğitim ve sağlık konusuna odaklanarak beşeri sermayeyi geliştirmek; işgücü piyasasındaki sorunları aşmak ve kamu kurumlarının etkinliğini ve şeffaflığını artırmak diye sıralanabilir.

Bu yıl Dünya Ekonomik Forumu sıralamasında geriye düşmemizin önemli nedenleri arasında kamu kurumlarına duyulan güvendeki azalma ile finans piyasalarına yönelik algıdaki bozulma gösterilebilir. Karnemizi bozan temel konulardan bir diğeri de emek piyasalarına etkinliğine ilişkin göstergeler. Hemen hemen hepsinde gerideyiz. Bakın Türkiye kadın istihdamında ekonomik katılım ve fırsatlar kategorisinde 134 ülke arasında 130’uncu.

Türkiye’nin en rekabetçi ili İstanbul desem şaşırmazdınız herhalde. İstanbul’un ardından, Ankara, İzmir, Bursa ve Kocaeli geliyor. İstanbul endeks genelinde birinci, bir tek Beşeri Sermaye ve Yaşam Kalitesi Endeksi’nde ikinci sırada. Merak edenler için not; Hakkari, “Beşeri Sermaye ve Yaşam Kalitesi” bakımından en az rekabetçi il. Hakkari kişi başına düşen hastane yatağı sayısı, kişi başına mevduat ve ÖSS’yi kazanma oranı bakımından son sırada. İlde alışveriş merkezi, 5 yıldızlı otel bulunmaması küme düşmesine neden olmuş… Şırnak, rekabet gücü en düşük il.

Ben bu yazıyı niye yazdım. Rekabet endeksi bir tür swot analizi. Güçlü ve zayıf yönlerinizi göstermeye yarıyor. Pek çok kurumda pek çok takımda övünülerek swot analizleri yapıldığını, yapılanların çok azının işe yaradığını gördüm. Neden işe yaramaz çünkü yapılan çalışmanın bir hedefi yoktur. Çalışmaya inanmışlık yoktur.

Bu ülke bir yandan hala temel altyapı sorunu yaşıyor, bu ülke bir yandan Nobel Edebiyat Ödülü çıkarıyor, bu ülke bir yanda anlamsız karmaşa ve karışıklık nedeniyle ilerlemekte güçlük çekiyor, bu ülke diğer yanda 17’nci büyük ekonomi, bu ülkede kız çocuklarının okula gönderilmediği coğrafyalar azımsanacak gibi değil, bu ülke bölgesinde siyasi arabuluculuk rolü üstlenmeye kalkıyor, bu ülkede işsizlik rakamları 3 milyona yaklaşıyor…

Paylaş