Papa’yı da mı? Yok canım!

“Bilgi Güvenliği”  asrın teması!… Abarttığımı sanan varsa yanılıyor! Ve fakat neden Türkiye’de yer yerinden bir türlü oynamıyor?

Acaba durumun ciddiyetini mi yeterince kavramıyoruz, bize bir şey olmaz diye mi düşünüyoruz… Gündem kalabalık sıra mı gelmiyor?…

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in dinlendiği ortaya çıkınca yer yerinden oynadı. O ana kadar kimse paniklemedi, öfke seline kapılmadı. Oysa hatırladığım son kare, yakın zaman önce liderler zirvesinde Angela Merkel’in diğer liderleri yara yara az ileride duran ABD Başkanı Obama’ya ulaşıp kulağına uzun uzun fısıldaması! Ne kötü bir his değil mi?  Meğer Başkan’ın bilmediği yokmuş, çaba boşmuş… Ya Rusya’daki liderler zirvesinde dağıtılan usb’lerin trojan olduğunu öğrenmiş olmamıza ne demeli?… Bilgisayara takıyorsunuz, her şeyi kopyalıyor, işlem tamamdır! Su içebilirsiniz…

Sanırım Türkiye’de herkes dinlendiği için yer yerinden oynamıyor. Belki de biz bilgiyle çok oynuyoruz, “dinlemek ne ki” diye düşündüğümüz içindir. Yalnızca dinlemiyoruz, kopyalıyoruz, siliyoruz, değiştiriyoruz… Hep yapıyoruz, öyle ki, bireyler kendilerine ait olmadığını iddia ettikleri ve hatta ispat ettikleri bilgiler bilgisayarlarında bulunduğu için yıllarca tutuklu kalabiliyor. Özetle bizde bilginin gizliliği, bilginin güvenliği, bilginin yayılması, bilginin sahipliği, bilginin her çeşidi üzerinde fikir birliği, kural, etik yok.

Bu arada çok merak ettiğim bir konu var… Biliyorsunuz Papa’yı da dinlemişler. Hala dinliyorlar sanırım… Papa renkli bir kişilik, alışagelmedik alışkanlıkları var. Klasik otomobil seviyor, motosikleti var… Geçenlerde motorun satışa çıktığı haberi yayınlandı. Papa’nın Harley Davidson marka motosikletini kaça sattığını, kimin satın aldığını Amerikan Başkanı çoktan öğrenmiş olmalı! Hatırlasanıza, Assange’ın belgelerinden de neler dökülmüştü. Meğer tepedekiler birbirlerinin ardından çok ilginç üslupta konuşabiliyormuş.

Gelin biraz geriye gidip bizi buraya getiren olayları hatırlayalım;

Konunun baş aktörü, Amerikan Ulusal Güvenlik Dairesi NSA. Bir istihbaratçının açıkladığı bilgilerle başlayan skandal büyüyor, büyüyor… Son nokta, kurumun internet devleri Yahoo ve Google’un data hatlarına sızdığı, birçok kullanıcının hesap bilgilerini ele geçirdiği ve milyonlarca elektronik postayı izlemeye aldığı ortaya çıktı.

Washington Post gazetesinin internet sitesinde NSA’ın casusluk faaliyetlerini deşifre eden eski sistem analisti Edward Snowden’den elde edilen belgelere ve yetkililerle yapılan görüşmelere dayandırılan habere göre, sadece son 30 günde 180 milyon kullanıcının e-postalarında içerik kontrolü yapıldı. NSA, aldığı bütün bilgileri İngiliz istihbarat örgütü Hükümet İletişimler Merkezi (GCHQ) ile paylaştı.

NSA’nın yasadışı bir şekilde, dünyanın önde gelen siyasetçilerini ve hatta Vatikan lideri Papa I. Franciscus’un dinlenildiğinin ortaya çıkmasının hemen ardından patlak veren bu skandal, bilgi güvenliği tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Google ve Yahoo’dan yapılan açıklamada, casusluk faaliyetinden haberdar olunmadığı ve haberlerin kendilerini de tedirgin ettiği kaydedildi.

Bu sabah dinlediğim bir haber karşısında şaşırmadım desem yalan olur; Amerikan hükümeti müttefiklerini dinlediğinin anlaşılması üzerine zor durumda kalmış, bu nedenle dinleme operasyonunu durdurmayı planlıyormuş. Fıkra gibi değil mi?…

Diğer yandan ABD Ulusal İstihbarat Direktörü, yabancı müttefiklere yönelik gözetleme faaliyetlerinde bulunmanın, istihbarat camiasında yaygın bir uygulama ve “temel bir prensip” olduğunu söyledi, “Bizim onları gözetlediğimiz gibi müttefikler de Amerikalı liderleri ve istihbarat servislerini düzenli olarak gözetliyor” dedi.

Dinlenen ülkeler arasında anlıyoruz ki Türkiye de var. Konu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e soruldu… Geçen ay Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul toplantısında da bazı liderlerin konuyla ilgili şikâyetlerini dile getirdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı, tedbir alınacağını söylemekle yetindi.

Öte yandan BM, Almanya ve Brezilya’nın girişimiyle uluslararası yasadışı casusluğu kınayan bir karar çıkarmaya hazırlanıyor.

Ben bu vesileyle  bilgi güvenliği konularında farkındalığı artırmamız gerektiğini söylemek istiyorum. Bir sosyal sorumluluk çalışması olarak ekip arkadaşlarımdan Cihan Aydın’ın hazırladığı bilgi güvenliği dosyasına dikkat çekmek istiyorum: http://www.indeksiletisim.com/bilgi-guvenligi/

Paylaş