Küçük işlerin adamıyız

Günlerdir bir “küçük” parkı, bir “büyük” sorun olarak yaşıyoruz. Dünya bize hayretler içinde bakıyor… Biz de Gezi’ye! İki üç, bilemedin 10-15 ağaç için… Olacak iş mi…  Küçük işlerin adamıyız. Bazen bedenimiz, bazen parkımız, bazen de sokağımıza takılıyoruz. Ve büyük düşünmek istemiyoruz!

Ve “büyük” düşünen siyaset hayretler içinde!

The Economist dergisi tarafından Siemens’in sponsorluğunda dünya genelinde 7 bölgede 120 şehri kapsayan Yeşil Şehir Endeksi’nde,  İstanbul’un adına rastlamak için pertavsız kullanmanız bile kar etmiyor. İstanbul, 30 Avrupa şehri arasında en yeşil 25’inci şehir olarak karşımıza çıkıyor. İstanbul’un gerisinde kalan beş şehir şöyle: Sofya, Zagreb, Belgrad, Bükreş ve Kiev… Raporda güldür güldür akan sularımızdan, yeşilimizden, temiz havamızdan, parklarımızdan, doğal güzelliklerimizden… hiçbir şeyimizden söz edilmiyor!

İflas eden siyaset eksenini bulmaya çalışırken, birey kendine dönüyor. Uzaklarla değil, yakınlarla yanı başındakiyle ilgili. Yaşam alanlarına sahip çıkıyor. Bu, zaman zaman kendi bedeni olabiliyor; bu, yaşadığı park olabiliyor; bu, yaşadığı mahalle olabiliyor. Metrekaresi düşük diye “küçük” mü göreceğiz?…

Afrika’yı fethederken, Avrupa’ya açılırken, dünyayı yayılırken… Biz, biz, biz, biz… diye inlerken ve inletirken, bireyi unuttuk! BİREY, hiçbir yeri fethetmek istemiyor, onun “büyük” hırsı, iyi yaşamak, hepsi bu!

Her şeyi kendimizce yorumluyoruz. Her şeyi de nedense en iyi biz biliyoruz. Çevre de bunlarda biri! En çevreci herkes bizde…  Acaba araştırmalar neden en çevreci şehir olarak İstanbul’a işaret etmiyor.

Dünya nüfusunun yarısından fazlası kentlerde yaşıyor, 2050’de dünya nüfusunun üçte ikisinden fazlası kentli olacak. ABD’de yüzde 80’e ve Avrupa’da yüzde 70’e ulaşan kentleşme oranı Asya ve Afrika’da henüz yüzde 40’ı buluyor ki, 20 yıl içinde bugünkünün iki katını aşacağı söyleniyor (870 milyona ulaşacak).

Kentler kirletiyor

Dünya sera gazı salınımının yüzde 70’ini şehirlerde oturanlar üretiyor. Tedbir alınmazsa artacak. Şehirde yaşayanların sayısı arttıkça enerji ve su kaynakları, atık yönetimi, kanalizasyon sistemleri ve ulaşım sistemi yetersiz kalıyor.

İnsanların sağlıklı ve doğal bir yaşam sürebilmesi için belediyelerin çözüm odaklı projeler üretmesi gerekiyor. Yoksulluğun azaltılması ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesi gibi diğer önemli hedeflerin de sürdürülebilir bir yaşam için çevre sorunu ile bir arada ele alınması gerekiyor.

Yeşile yüksek not

Yeşil Şehir Endeksi’nde “Hava Kalitesi”, “Su”, “Su ve Toprak Kullanımı”, “Enerji”, “Bina Yönetimi”, “Çevresel Yönetim”, “Ulaşım” ve “Sera Gazı Salınımı” gibi belirli kriterlere göre doğa dostu kentler seçiliyor. Bu endekse göre 2012 yılında dünyanın en yeşil şehri Kopenhag, onu Stockholm ve Oslo takip ediyor. Latin Amerika’da en yeşil şehir Curitiba (Brezilya) olurken Kuzey Amerika’da San Francisco (ABD), Afrika’da Cape Town (Güney Afrika) ve Asya’da Singapur doğayla en barışık şehirlerarasında yer alıyor.

Kişi başına yeşil alan açısından Latin Amerika şehirleri 255 metrekare ile ilk sırada yer alırken Afrika 74 metrekare ile ikinci, Asya ise 39 metrekare ile üçüncü sırada bulunuyor.

Daha fazla bilgi için araştırmanın linkini sizlerle paylaşmak istiyorum:
http://www.siemens.com/press/pool/de/events/2012/corporate/2012-06-rio20/gci-report-e.pdf

Paylaş