Kripto Paralar Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

Yeni finansal düzen içerisinde Bitcoin ya da kripto para kavramını duymayan kaldı mı? Ama kimin neyi ne kadar bildiğini tam olarak bilmiyorum. Kendi adıma bilgilerim buz dağının üstünde kalan birkaç noktacık, çoğumuzun böyle! Bitcoin tam olarak nedir? 2020’ye girerken bu finansal enstrümanı nasıl ve ne kadar kullanacağız? Çok kaybedenler nasıl kaybetti, çok kazananlar nasıl kazandı? Bitcoin ne kadar tehlikeli, kripto paraların çek senetten farkı ne? Gözü kara atlamadan önce dünyada şu an ortalama 3 bin adet kripto para olduğunu biliyor musunuz? Kripto para danışmanı Onur Gözüpek’i davet ettim. Kendisini teknoloji tutkunu olarak tanımlıyor. Özgeçmişinde “bilişim doktoru” diyor.

 

Müthiş bir finansal özgürlük sunan hatta kişinin kendi kendisinin bankası olmasına kadar yol alan süreçle ilgili bomba haber ise Türkiye’nin 2020’de kendi kripto parası için testlere başlayacağı 2021’de Türk Dijital Lirası kullanımda olacağı. Ne kadar ilgi çeker bilinmez, ama her şeyi bilmek zorundayız. Facebook’un Libra’sını takip ettiniz mi, sizce neden tutmadı, yoksa hala şansı var mı?

 

Sözü çok uzatmayayım yapılan temel hataları öğrenmeden yola koyulmayın derim, bu işin püf noktasını kavramadan kolları sıvamayın. Ama geri de durmak mümkün değil. Dengeyi nasıl bulacağımızı Gözüpek çok basit ve detaylı anlattı.

 

Yaprak Özer: İşin abc’si olsa da kısaca bitcoin ekonomisini anlatır mısınız? Kaldı ki, sorum bile yanlış kripto para demeliydim değil mi?

Onur Gözüpek: Evet bitcoin ilk kripto para, ilk olmasından kaynaklı en çok o biliniyor ama onun haricinde 3000’den fazla kripto para mevcut. Ciddi bir finansal sistem haline geldi. Türkiye’de 2017’den beri aktif olsa da küresel olarak yaklaşık 11 yıldır kripto paralar hayatımızın içinde. Daha öncesinde bu işin teknik tarafıyla ilgilenen insanlar biliyordu, finans dünyası bile bu işi geç fark etti ve özellikle bu işin teknoloji tarafıyla ilgilenmeye başladı. Kripto paraların bir ekonomi haline gelmesi, finansal bir araç olarak tanınmasından ziyade çok hızlı para kazandırabilmesinden kaynaklanıyor. Bu 2017’deki çok hızlı yükselişle insanlar kripto paralara ilgi duyduklarında, paralarını kripto paralara yatırdıklarında, çok hızlı değer kazanabildiğini gördüler. Ama bu geçici bir dönemdi. Sosyal medyada, yazılı ve görsel medyada kripto paralar konuşulmaya başlayınca Bitcoin ve diğer kripto paralar hızlı bir yükselişe girdi ve ardından çok ciddi bir değer kaybı yaşandı. Ama Bitcoin’le birlikte diğer kripto paraların da bir anda dünyanın gündemine girmesine neden oldu; arkasında ciddi bir teknoloji var ama aslında bakarsanız bunun sadece normal bildiğimiz klasik ödeme yöntemlerine bir alternatif olduğu ve aynı zamanda bir para birimi olduğu ortaya çıktı. Yani hala şu an Bitcoin, evet bizim bildiğimiz anlamda bir para birimi olarak kabul edilmiyor ama insanlar Bitcoin sayesinde ödemelerini yapabildiklerini fark ettiler. Bitcoin’in mottolarından biri kişilere finansal özgürlük sunmak, kendi kendinin bankası olmayı vadediyor çünkü bir aracı yok.

 

YAPRAK ÖZER: Siz örneğin bütün alışverişinizi ya da ekonomik aktivitenizi bitcoin   ya da kripto paralar üstünden yapabiliyor musunuz?

Onur Gözüpek: Şu an yaygın olarak yapılamıyor günlük hayata o kadar girmiş değil, ama bunda kripto paraların yasal olarak kabul edilemeyişinin etkisi büyük. İnsanlar hala Bitcoin’le marketten bir ekmek alabileceklerini, içtikleri kahveyi ödeyebileceklerini düşünüyorlar, Bitcoin bunun için üretilmedi.

 

YAPRAK ÖZER:  Ne zaman olacak?

Onur Gözüpek: Şu anda yapılıyor aslında bunun yapılmasında bir engel yok, yani şu an atıyorum ofisin önünde bir kahveci varsa ve o kahve  dükkânında ödemeyi Bitcoin almak isteyen biri varsa siz ödeme yapabilirsiniz. İşletmenin insiyatifine kalmış bir durum.

 

YAPRAK ÖZER:  Yasal mevzuat olarak?

Onur Gözüpek: Yasal mevzuatta normalde hayır diyen olamaz nakit ödemeyi nasıl muhasebeleştiriyorsanız, kripto parayla aldığınız ödemeyi de  aynı şekilde muhasebeleştirebilirsiniz. Yani teknik olarak siz nakit aldığınız ödemeyi vergiden kaçırıyorsanız aynısını Bitcoin’le de yapabilirsiniz ama kaçırmıyorsanız, aldığınız bütün nakit ödemeler karşılığında fatura, fiş  veriyorsanız bunu kripto parayla aldığınız ödemeler için de yapabilirsiniz.

 

YAPRAK ÖZER: Güvenli, şeffaf, kaçınılamaz olduğunu okuyordum, yanlış anlamışım okuduklarımı…

Onur Gözüpek: Kripto paranın kaçınılamaz olması, güvenli olması ayrı bir şey ama burada işi muhasebeleştirmek, vergi kaçırmak başka bir şey. Yani o tamamen işletmenin yönetebileceği bir şey. İşletme eğer  onu muhasebeleştirip bildiriyorsa ben ödememi Bitcoin karşılığını  aldım diyebiliyorsa vergisini ödeyebilir.

 

YAPRAK ÖZER: Şimdi oraya hiç girmeyeceğim izin verirseniz şunu sormak istiyorum 3000 adet kripto para var dediniz. Tedavülde  kaç para birimi var dünyada?

Onur Gözüpek: Şöyle 150 ülke varsa, 90 ülke varsa 190 tane para var ama kripto para için herhangi bir sınır yok.

 

YAPRAK ÖZER:  Ben de gidip yapabilir miyim?

Onur Gözüpek:  Tabii isterseniz 1-2 saat içinde kendi kripto paranızı üretebilirsiniz. Hatta blok zincir teknolojisi o kadar ilerledi ki, hiçbir kod yazmadan  birkaç saniyede adınıza kendi adınıza kripto para çıkarabilmek mümkün.

 

YAPRAK ÖZER:  Peki bana yaklaşık 3 bin adet kripto para büyüklüğünü ifade edebilir misiniz?

Onur Gözüpek: Piyasa hacmi ciddi anlamda günlük olarak değişiyor çünkü işlem hacmi değiştikçe örneğin Bitcoin’in fiyatı global piyasada 10 bin dolarsa, piyasada 18 bin adet  üretilmiş bitcoin var. 180 milyar dolarlık Bitcoin hacmi ve diğer kripto paraların hacmi ile birlikte 200 milyar doları geçiyor. İşte Bitcoin’in fiyatı biraz düşerse bu yüzde 10 market hacmi düşüyor ama günlük olarak baktığınızda yaklaşık 50 – 60 milyar dolarlık işlem hacminden bahsediyoruz. Diğer finansal enstrümanlarla karşılaştırdığınız zaman önemli bir rakam çünkü örneğin bunu klasik finans enstrümanlarıyla yapmaya kalktığınızda  aracı kurumlar var işlem limitleri var, sınırlamalar var.  Borsaların açılış, kapanış saatleri var…  Ülkelerin farklı rezerv paraları var… Uluslararası ticarette birtakım kısıtlamalar var… Ama kripto parada tek sınır o işin teknik tarafı. Örneğin; Bitcoin  18 milyon adet üretilmiş, toplamda 21 milyon adet üretecek 21 milyon birinci Bitcoin olmayacağı için kimse 21 milyon bir Bitcoin alamaz ya da transfer edemez. Ama  herhangi bir ülke kendi parasını sınırsızca basabilir o parayla diğer ülkelerin finansal enstrümanlarını örneğin hisse senedi satın alır tabii ki bu enflasyonu beraberinde getirir. Ülkelerin bastığı paralarda sınır yok ama kripto paralar için sınır söz konusu. Hem teknik sınırlardan bahsediyorum hem de bu işin doğasındaki Bitcoin’in çıkış nedenlerinden biri  enflasyona karşı bir para birimi olmasından ve diğerlerinin de bunu takip etmesinden kaynaklanan birtakım sınırlamalar var. Dolayısıyla Bitcoin ve diğer benzeri kripto paraların oluşturduğu finansal sistemde belirli sınırlar var ve insanlar  bu sınırlara mecburen uymak zorunda. Bundan dolayı devletler kripto paralara ve özellikle Bitcoin’e ılımlı yaklaşmıyorlar.

 

YAPRAK ÖZER:  Dünyanın en değerli kripto parası diye bir şey var mı?

Onur Gözüpek:  Şu an  Bitcoin.

 

YAPRAK ÖZER:  Hakim oyuncular kimle; devlet, kişi her şey birbirine karıştı…

Onur Gözüpek:  Devlet yok çünkü kripto paralar öncelikle kullanıcılar için üretildi ve arada herhangi bir aracı olmadığı için bunun kullanılması ve yaygınlaşması da tamamen topluluğun insiyatifine bağlı.

 

YAPRAK ÖZER:  Peki İsviçre nasıl bir sistem oluşturuyor?

Onur Gözüpek: İsviçre’yi kripto dostu bir ülke olarak tanımlayabilirim çünkü özellikle finansal teknolojiler açısından da finans dünyası açısından da önemli bir ülke . Dünyanın finans merkezlerinden bir tanesi, dolayısıyla bunun avantajını kullanıp kripto paraların finansal dünyada yaratacağı değişimi görmüşler ve yakın zamanda İsviçre’de, kripto bankalar kuruldu lisans aldı.  Bu, şu demek İsviçre vatandaşları bu kripto bankalar aracılığıyla klipto paralarını depolayabilecekler, kripto paraya yatırıp çekebilecekler, sahibi oldukları kripto paraları bu kripto bankalarda saklayabilecekler, başka ülkede kripto para transferleri yapabilecekler birtakım yeni nesil finansal enstrümanlarla devlet güvencesinde  işlem yapma hakkı kazandılar.

 

YAPRAK ÖZER:  Bükemediğin bileği öpeceksin hesabı gibi mi? Adeta kontrol almak adına.

Onur Gözüpek: Aslında bakarsanız ekonomik gücünün de farkında çünkü dünya altın rezervleri bir dönem İsviçre’deydi, işte ülkeler yeni para birimi basmak için altın kullandığı dönemlerde İsviçre bankalarında tutuyordu bu rezervleri.  Hatta dünya finans merkezi İsviçre olarak görülüyor, İsviçre’nin bu konuda güvenilir, öncü tarafı da var aslına bakarsanız. İsviçre bunu kripto paralarda da aynı şekilde kullandı ama bu konuda tek ülke değil. Örneğin; Japonya’da kripto paralar yasal olarak kabul edildi, aracı kurumlara kripto parayla işlem yapabilme hakkı tanındı. Japon  devleti, lisans verdi, Japon halkı Bitcoin ve diğer kripto paralarla işlem yapabilme hakkı kazandı zaten bu yasal düzenlemeler yapıldıktan çok kısa bir süre sonra Japonya’da pek çok alışveriş merkezinde Bitcoin’le ödeme kabul edebilir hale geldi.

 

YAPRAK ÖZER:  Başka bir ülke var mı?

Onur Gözüpek: Benzer ülkeler var, yavaş yavaş ülkeler kripto paraları kabul ediyor. Örneğin Rusya  kendi kripto parasını yapacak. Rusya’dan çıkan projeler bir yere geldi. Almanya’da keza kripto bankaları çalışmaları yapılıyor, İngiltere Hazine Bakanlığı ile bir çalışma düzenledi kripto paralarla ilgili birtakım araştırmalar yaptı.

 

YAPRAK ÖZER:  Ama U dönüşü yapmadı mı? İngiltere yanılıyor muyum acaba? Bitcoin’in arkasında da durmadı  Merkez Bankası.

Onur Gözüpek: Merkez  bankaları nezdinde  çok fazla girişi olmuyor. Hiçbir ülke kendine alternatif bir para birimini kabul etmez. Çünkü kripto paraları devletlerin kontrol edebilmesi mümkün değil, ancak ülkeler kendi kripto paralarını üretebilir ya da kendi kripto paralarını dijital platformlara aktarabilirler. Türkiye’de de yakın zamanda konuşuluyor Merkez Bankası Türk Lirası’nın dijital halini kripto çıkaracak ve üretecek bir kripto para olabilecek.

 

YAPRAK ÖZER:  Olabilecek mi bu sizce yakın zamanda?

Onur Gözüpek: Öngörüler 2020’de testlere başlayacağı yönünde. 2021’de Türkiye de dijital Türk Lirası kullanmaya başlayacak, onun tam şartları belirlenmedi, zaten genelde blok zincir tabanlı dijital para ibaresi geçiyor, tam olarak kripto para olarak kabul edilmiyor ama bu bile önemli bir aşamadır. Yani ülkelerin kendi kripto paralarını, kendi dijital varlıklarını çıkarması en azından bu dijital varlıkların kontrol edilebilmesi açısından. Ne kadar basılıyor, ne kadar sürede dağıtılıyor, hangi cüzdanlarda ne oranla kripto paralar var blok zinciri sayesinde takip edebiliyoruz. Bu da enflasyona karşı bir önlem olarak faydalı, Türk Lirası’nın değer kazanması açısından önemli bir gelişme bana göre.

 

YAPRAK ÖZER:  Kâğıt ve madeni paralar tedavülden kalkabilir mi?

Onur Gözüpek: Kalkabilir. Finans ekosistemine bakarsanız insanlar artık nakit parayı çok zaruri ihtiyaçlar için kullanıyor, minibüse, taksiye binecek, onlar kredi kartı kabul etmiyorsa diye yanında bir miktar nakit taşıyor. Kiranızı, faturalarınızı bankadan ödüyorsunuz, alışverişinizi kredi kartıyla yapıyorsunuz.

 

YAPRAK ÖZER:  Böyle bir finansal sistem, ülkelerin kendi ya da toplumların kendi içindeki uçurumu daha da derinleştirmeyecek mi? Yani bir köyde  alışverişini bırakın kripto parayla yapmak, kredi kartıyla bile yapmayan birisinin sistemin dışında kalması kaçınılmaz değil mi?

Onur Gözüpek: Öyle bir ihtimal tabii ki var, kripto paralar internet üzerinden transfer edilebilen, internet üzerinden takip edilebilen dijital paralar. Türkiye’de hala elektriğin, suyun olmadığı ücra noktalar var, dolayısıyla  bunlara bu para birimlerinin ulaşmasının bir anlamı yok ama yani benzer şekilde kredi kartı ulaşmamış noktalar var. Türkiye’de hala, insanlar işlemlerini ödemelerini nakit parayla yapıyor, POS makinasının ulaşmadığı yerler var dolayısıyla bunlar kripto para adaptasyonu konusunda kredi kartıyla benzer pozisyonda olacak.

 

YAPRAK ÖZER:  Bu arada Afrika’nın ücra olduğunu düşündüğümüz bazı ülkelerin de kredi kartı kullanımı Türkiye’den daha yaygın. Demek ki   o coğrafyadaki özel şartlara bağlı.

Onur Gözüpek: Bitcoin’in çıkış amacı paraya alternatif olmak değil, öncelikle amaç finansal hizmetlere hiç ulaşamayan ya da yeteri kadar finansal alamayan uç noktalara kadar ulaşabilmek. Afrika’nın bir ülkesinde banka hesabı olmayan biri internet erişimi varsa bitcoin cüzdanı ile ödeme yapabilir hale gelecek zaten özellikle  az gelişmiş ülkelerde işte bankacılığın yaygın olmadığı ülkelerden bahsediyorum. Bu ülkelerde insanların ödemelerini yapabilmeleri için alternatif yöntemler geliştiriyor, bunları uluslararası kuruluşlar destekliyor, örneğin cep telefonuyla SMS’le ödeme yapabilir örneklerden biri Hindistan’dır, bir tanesi Güney Afrika’dır. Bu ülkelerde ödemelerin SMS ile yapılabilmesi eski model telefonlarla bile insanların ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için birtakım çalışmalar yapılıyor. Finansal hizmetlere ulaşamayan diğer ülkelerde de  yaygınlaşacak. Bitcoin ve  diğer kripto paraların en büyük avantajı kontrol edilememesi, sizin kaç tane bitcoin cüzdanınızın olduğu o cüzdanlarda ne kadar Bitcoin bulunduğunu, siz söylemediğiniz sürece kimsenin bilmesi mümkün değil.

 

YAPRAK ÖZER:  Şeffaf değil miydi  bu sistem?

Onur Gözüpek: Sistem şeffaf transferler şeffaf ama kimlik bilgileri paylaşılmıyor. Siz kimliğinizi  açık etmediğiniz sürece o cüzdanın kime ait olduğunun bilinmesi mümkün değil. Cüzdanınızın, ne kadar para sahibi olduğunu da bulamaz, çok zorlamadığınız sürece  o yüzden sistem size biraz şeffaflık sunuyor. Ama tabii ki bu şeffaflık, anonim olma hali  tehlikeli sularda yüzebiliriz, istediğimizi yapabiliriz demek değil.

 

YAPRAK ÖZER:  Enflasyonu dizginlemenin bir aracı ifadesini kullandınız. Peki, çek, senet gibi kontrolü zor, hatta kötü niyetle kullanılan enstrümanlara karşı bu bir çözüm olabilir mi?

Onur Gözüpek: Çek ve senede alternatif olamaz çünkü çek ve senetle sizin olmayan parayı harcayabiliyorsunuz. Türkiye’deki çek senet sistemi vatandaşların bankalar aracılığıyla  para basması demek. Siz cebinizde  ya da hesabınızda olmayan para karşılığında bir kâğıda bir rakam yazıp uzatıyorsunuz ve o kâğıdı alan kişi, bu tutarı ödeme aldım diye kabul ediyor, para yerine geçiyor.

 

YAPRAK ÖZER:  Yani ona bir değer atfediyor.

Onur Gözüpek: O kâğıdın aslında bakarsanız hiçbir değeri yok.

 

YAPRAK ÖZER:  Aslında Bitcoin’den farkı da yok. Dediniz ya… kod yazmaya bile gerek yok. Bir saatte kendi kripto paranı çıkarırsın. Çek veren de böyle bir şey yapmış olmuyor mu?

Onur Gözüpek: Benzer şekilde oluyor, ama mesela Bitcoin de her şey şeffaf olduğu için hani insanlar kimden kime gidiyor bilmiyor ama nereden nereye, ne kadar Bitcoin dolaştığını ilk günden (2009) beri takip edebiliyorlar. Bu da şöyle bir avantaj sağlıyor siz sistemin içinde olmayan hiçbir parayı bu sistemin içine sokamazsınız. Kayıtlı olmayan hiçbir şeyi harcayamazsınız. Böylece  çek ve senete alternatif olamıyor, Bitcoin. Siz nakit parayla hiç kimseye haber vermeden istediğiniz ödemeyi yapabilirsiniz buna bütün yasadışı ödemeler dahil ama Bitcoin de bunu yapabilmeniz mümkün değil, takip edilebiliyor. Bitcoin yasadışı ödemelerde kullanılamaz çünkü takip edilebiliyor, anonimlik demek takip edilemez demek değil, dolayısıyla siz en ufak bir kimlik bilgileri bağlayabilirseniz o adreste, ondan sonra bütün işlemleriniz takip edilebilir. Bitcoin  daha şeffaf ve güvenilir bir sistem sunuyor diğer alternatiflere göre.

 

YAPRAK ÖZER:   Facebook’un Libra’sı neden bu kadar gürültü kopardı?

Onur Gözüpek: Baştan başlayayım,  Libra’nın bu kadar gürültü koparmasının nedeni şu: Bitcoin’in  arkasında hiç kimse yok, Bitcoin’den sonra çıkan bütün alternatiflerin arkasında bir vakıf, dernek, kuruluş, şirket, kişi, birileri var, ama bunların maddi, manevi güçleri bir yerle sınırlı yani topluluk destek vermediği sürece, insanlar bunu kullanmazsa sizin elinizdeki bir kod parçasından başka hiçbir işe yaramıyor. Örneğin; çek yazdım ama imzalamadım ya da o kâğıt bankaya ulaşmadığı sürece ya da birine vermediğiniz sürece kâğıdın hiçbir anlamı yok, üzerine yazdığınız rakamdan ibaret. Üç bin  kripto paranın yüzde 95’i de benzer şekilde arkasında bir topluluk yok.  Evet belli bir ekonomisi var, alınabiliyor, satılabiliyor ya da transfer edilebiliyor ama ekonomik değeri en çok işlem gören 10 kripto para ile yarışabilecek seviyede değil. Libra’nın  bu kadar popüler olmasının nedeni, arkasındaki şirketin elindeki veri gücü. Facebook’la ilgili en büyük şikayetlerden biri, yıllardır milyarlarca insanın verisini topladı işledi, bunu pazarlama amacıyla dağıtabiliyor.  Amerika’daki seçimleri bile manipüle ettiği iddia ediliyor, Facebook’un Libra isimli kripto parayı dünyaya duyurması, devletlerde dolara alternatif bir para biriminin çıkması algısını  uyandırdı. Ciddi bir yatırımdı aslında bakarsanız, sadece dolar karşılığında değil yatırım enstrümanlarından oluşan bir sepetle rezerve edilecek bir para birimi, bütün para bilimlerine önemli bir rakip oluyor çünkü bu sepetin içinde altın, yatırım fonları, ülkelerin değerli kâğıtları, dolar var gibi gibi. Örneğin doların değeri düşse altın var, altının değeri düşse ülkelerin değerli kartları var, şirket hisseleri var, bunun üstüne bir de sistemin içinde dünyanın en büyük 30-40 şirketi vardı, bunun 100 olacağı söylendi. Şimdi dünyanın en büyük yüz tane şirketinin kontrol ettiği bir para zaten 150-160 tane ülkenin olduğu bir ekosistemde çok ciddi bir rakip demek,

 

YAPRAK ÖZER:  Ama çözülüyorlar.

Onur Gözüpek:   Zuckerberg, Amerika’da ifade verdiğinde  projenin gerilediği ile ilgili ifadeler çıktı. Büyük paydaşlar, özellikle ödeme kuruluşu aracıları işte Visa, MasterCard gibi çekildiler. Dolayısıyla proje ciddi bir yara aldı. Facebook bunu tek başına yapamaz mı,  yapabilir tabii ki. Ama ne kadar çok paydaş olursa o kadar çok güvenilir ve o kadar hızlı yayılabilir. Libra’nın çıkması diğer kripto paralara  ilgi göstermesi açısından benim açımdan önemliydi ama ben Libra’nın şu an kripto para ekosistemine ciddi bir rakip olacağını düşünmem çünkü arkasında bir şirket var ve bu şirket mimli. Elindeki datayı, veriyi doğru kullanamayıp manipüle etmesi nedeniyle insanların şüphe duyduğu bir şirket. Üstüne üstlük Amerika’da kurulmuş işte belirli kanunlara bağlı bir şirketin para basması yönetmesi, yine Amerika’daki bazı kanunlara kurallara bağlı olacak. Örneğin siz Libra’nın ürettiği kalibre cüzdanını kullandınız, Amerikan hükumetiyle ters düşen bir şey yaptınız Amerikan hükumeti Libra’dan kalibre cüzdanınızı kapatmasını isteyebilir ki, şu an Facebook hesaplarını kapatmasını  talep edilebiliyor, sizin cüzdanınız da bir anda, içindeki tüm varlıklarla durdurulabilir.

 

YAPRAK ÖZER:  Bu çok tehlikeli bir şey.

Onur Gözüpek: Dolayısıyla bu kripto paralarla rekabet edemeyecek kadar çok ciddi bir problem.

 

YAPRAK ÖZER:  Kim danışman olarak  hizmetinizi kullanır, niye kullanır Türkiye’de kripto para yok…  

Onur Gözüpek: 2014’te kripto paralarla ilgilenmeye başladım. Alım, satım yapmaya başlayınca gördüm ki, piyasada bu işi manipüle eden insan onları yönlendiren çok fazla aktör var ve doğru bilgi yok.  Türkiye öyle ya da böyle insanları dolandırmada  çok fazla alternatifi olan bir ülke, ben bu işi insanlara doğru anlatayım diye başladım. Önce böyle bireysel eğitimler başladı, yakın çevremden gelen talebe karşılık verdim. Bir ajansla grup eğitimleri düzenlemeye başladık, bu eğitimler yayıldı. 2017’de kripto paralar çok ciddi talepler görmeye başladı fiyat çok ciddi yükselme yaşadı. İnsanların ilgisi çok artı, çok fazla talep geldi.  Genelde bireyseldi.

 

YAPRAK ÖZER:   Kurumlar ilgi gösteriyorlar mı?

Onur Gözüpek:  Gösteriyorlar, Ben geçen sene Türkiye’deki bir platformda kripto para alım, satım platformunda çalışmaya başladım. Dolayısıyla kurumlardan özel olarak gelen talepleri karşılamamaya başladım ama şu an kripto para alım, satım platformunda  insanları doğru yönlendirmek için çalışıyoruz, videolar çekiyor, içerikler üretiyoruz.  Sosyal medyadan özellikle çok fazla talep geliyor.  İnsanları yanlış yönlendirenler var, zarar edenler oluyor.

 

YAPRAK ÖZER:   Temel yanlışlar nelerdir?

Onur Gözüpek:  İnsanlar genelde kripto paraları ben bugün parayı yatıracağım, yarın bu para üçe, beşe katlanacak bana para kazandıracak bir enstrüman olarak görüyor. Böyle bir şey yok. Kripto parayı özellikle Bitcoin’i altın ya da döviz gibi düşünebilirsiniz bir yatırım aracı düşünüyorsanız siz bir şeye yatırım yapacaksanız örneğin,  altını aldığınız zaman hemen gidip yarın bozdurmuyorsunuz bunu belki 10 sene belki 20 sene sonrası için alıp saklıyorsunuz.  Kripto paralar da  bir anlamda birikim aracı. Ama kripto paraların şöyle bir riski var: Kripto paraların fiyatları çok oynak.  Bugün 10 bin  dolar Bitcoin, yarın 9 bin  dolar,  öbür gün 8 bin dolar…

 

YAPRAK ÖZER:   En  büyük ne yaşadı?

Onur Gözüpek:  En büyük yükseliş geçtiğimiz günlerde yüzde 40’lık bir yükseliş yaşadı.

Müthiş bir şey ama her zaman böyle bir şey olmuyor ama ortalama olarak gün içinde yüzde bir, yüzde iki  yükselişler, düşüşler normal. Fiyat esnekliğini dikkate almak lazım.

 

YAPRAK ÖZER:  Bu da ciddiye alınması gereken bir şey, başka?

Onur Gözüpek:  İkincisi kripto paraların genelde arkasında kimse yok. Çıkaran bir şirket var, örneğin Ethereum.  Arkasında Ethereum  Vakfı var, ama siz cüzdanınızın anahtarını kaybettiğinizde destek alabileceğiniz bir yer yok. İnsanların kripto paraları saklamak için çok ciddi bilgiye sahip olması gerekiyor. Yani cüzdanınızın anahtarını kaybederseniz bunu kurtarma imkânınız yok ya da cüzdanınızı kaybettiniz yedeği yok. İçindeki bütün varlığı kaybetme riskiniz var. Bunun için herkes kendi tedbirini almak zorunda, bu nedenle de eğitim almak zorundalar. Mesela evinizin tapusunu kaybettiniz, belgeleyip gidip tapuyu yeniden çıkarabilirsiniz, ruhsatınızı kaybettiniz işte arabanızın sahipliğini ispatlayabilirsiniz aldığınız belgelerle. Kripto parada böyle bir şey yok.

 

YAPRAK ÖZER: Hacklenebiliyor mu?

Onur Gözüpek:   Kripto paralar hacklenemez, ama sizin cüzdanınız hacklenebilir. Bu cüzdanların birer şifresi var ya da telefonla kurduğunuz cüzdanının 4-5 haneli bir giriş pini var. Pin kodunu siz açık bırakırsanız ya da telefonunuzun şifresi yoksa o cüzdanı açıkta bırakırsanız cüzdanınızı bir yerde unutursanız ya da telefonunuzu içindekiler çalınabilir. Kripto para cüzdanınızı  açık bırakırsanız çaldırabilirsiniz.

 

YAPRAK ÖZER:  Gelmiş geçmiş en büyük kripto facia ne oldu?

Onur Gözüpek:  En büyük kripto facialardan biri işte Ethereum blok zincirinde yaşanan bir tane koddan kaynaklı hack yaşandı. Bu Ethereum blok zincirinin bölünmesine neden oldu, ciddi anlamda kripto para çalındı ama bunu sistem dışında bıraktılar. Kripto paralar kendi başlarına güvenlidir ama bunlar en nihayetinde geliştirilmeye devam eden kodlar. Kodda bir hata varsa ve siz yazılım geliştiricisi değilseniz bilmiyorsanız oradan kaynaklanan hatalar dolayısıyla bazı zararlar olabilir. Bunun için de herkesin çıkardığı kripto parayı kullanmak yerine bilinen, arkasında topluluğu olan bunlar bir de özellikle açık kaynaklı geliştiriciler, yani bir şirketten maaş almayan kendi emeğiyle kaynak koduna destek olan yazılım geliştiriciler tarafından geliştiriliyor.  Topluluğun desteklediği kodu güncellenebilen, arkasında bir ekip çalışan kripto paraları takip etmekte fayda var. Fiyatı düşük olan kripto paraları alıp daha hızlı kar edebilirsiniz belki öyle bir ihtimal var ama aynı şekilde oluşabilecek bir hatada  aynı hızla zarar da edebilirsiniz işte  2017’in  başında aldığımız kripto para 2017’in sonunda yüzde 36 bin  artmış olabilir ama 2018’de yine aynı şekilde yüzde 30 bin  düşmüş olabilir.

 

YAPRAK ÖZER: Cahil cesaretiyle girilecek bir şey değil.

Onur Gözüpek:  Kesinlikle kontrollü olmak ve bilgi almak lazım.

 

YAPRAK ÖZER: Baya ciddi ve herhalde anlık, günlük takip çok daha anlamlı.

Onur Gözüpek: Bir stratejiniz olması lazım, kaybetmekten korkacağınız  paralarla kripto para yatırımı yapılmaz. Bin lira maaş alıyorsunuz ya ben bunun 500 lirasını kripto paraya yatırayım diye  bir şey olmaz. Ama örneğin bireysel emeklilik sistemine girdiniz, oraya 250 lira ödüyorsunuz, birikim hedefiniz var bir 250 lira ya da 100 lira, 50 lira daha öderim bitcoin için..

 

YAPRAK ÖZER: Böyle küçük paralar olabilir mi?

Onur Gözüpek: Tabii ki, onlarla da  alım, satım yapabilirsiniz yani ne kadar az risk alırsanız

yatırımınızı korumak açısından o kadar iyi, en azından işi öğrenene kadar ama işi biraz daha öğrendikten sonra bunu kontrol edebilir hale ne zaman olup ne zaman satacağını biliyor hale geldikten sonra riskinizi arttırabilirsiniz, ama ortada bir riskin olduğunun her zaman farkında olmak gerekir.

 

YAPRAK ÖZER: Farkında ol.

Onur Gözüpek: Bitcoin ya da diğer kripto paralar her ne kadar güvenli kabul edilse de teknoloji olarak fiyatı herhangi bir regülasyona, kontrole bağlı olmadığı için yarın öbür gün  teknik bir hata da bugün 9000 dolar olan Bitcoin’in yarın belki işte 7000 dolara, 6000 dolara düşebileceğini aklınızda bulundurmanız ve buna göre tedbir almanız gerekir.

 

YAPRAK ÖZER: Var mı başka felaket senaryoları?

Onur Gözüpek: Felaket senaryoları olabiliyor bunlar sadece uyarmak için söylüyorum. Şöyle mesela Bitcoin’le ilgili şu ana kadar çıkmış en büyük felaket senaryolarından bir tanesi işte başlangıçta 2011 döneminde bir kripto para alım, satım platformunun hacklenmesiydi; 1000 dolardan 1 dolara düştü. Böyle bir şey olabilir ama burada Bitcoin’in bir suçu yok, teknoloji olarak bir problem yok orada ama o dönem çok yaygın değil, insanlar sadece bir platformdan alıp, satabiliyordu. Sorun olunca fiyat bir anda düştü talep düştü.  1 dolara düşen kripto para geçtiğimiz 2017 yılında 20000 dolara kadar çıktı, 2018’de düştü, 2019’da 3000 dolara kadar düştü şu an 9000 civarında ve fiyat sürekli değişiyor.

YAPRAK ÖZER: Bu piyasada oyuncuların ne kadar kişi olduğunu da bilebiliyor muyuz?

Onur Gözüpek: Sayıyı bilmemiz çok mümkün değil, yani şöyle cüzdanları bir insanlara bağlamanız çok mümkün değil. Siz istediğiniz kadar Bitcoin cüzdanı alabilirsiniz indirdiğiniz uygulamayı, cüzdanı kullanabilirsiniz.

 

YAPRAK ÖZER: Yani kişi sayısından daha fazla cüzdan olabilir.

Onur Gözüpek: Ama şöyle bir şey, Türk Lirası ile Bitcoin alabilmek için bir platforma üye olmanız lazım, bu platforma üye olurken kimlik bilgilerinizi veriyorsunuz ve yasa dışı bir iş yaptınız  ya da mirastı, borç kanunuydu bir şeyle ilgili bir dava açıldı mahkeme eğer sizin Bitcoin sahibi olduğunuzu biliyorsa, öğrendiyse platformdan sizin kimlik bilgilerinizi isteyip platformdaki bilgilerinizi alabilir.  Ama bu şu demek değil, siz platforma vermediğiniz cüzdan için herhangi bir beyanda bulunmayacaksınız. Kaçın demiyorum tabii ki. Ama sizin açıklamadığınız, sizin vermediğiniz hiçbir cüzdanı, birinin bulması  kolay değil çünkü  anonim olduğu için siz kimliğinizle bağdaştıran bir işlem yapmadığınız sürece insanlar ona  ulaşamaz, teknik olarak da bu çok zor. Ama bir adresinizi bağlayabilirsek sizle yaptığınız bir işle bağlayabilirseniz  o işlemi takip eden diğerlerini takip edebilirsiniz. Hiç kullanmadığınız bir cüzdanı da Bitcoin transferi için kullanabilirsiniz o cüzdandan dışarı transfer yapmazsanız o cüzdanın size ait olduğunu kimsenin bilme ihtimali yok. Böyle cadı kazanı durumu var aslında bakarsanız.

 

YAPRAK ÖZER: Bitcoin’i yaratanları hala bir kişi mi, 3 kişi mi bilmediğiniz gibi ve muhtemeldir ki bilmeyeceğimiz gibi.

Onur Gözüpek: Bilmeyeceğiz ve buna güveneceğiz. Şöyle söyleyeyim şimdi dolar dünyada genel geçer para olarak kabul ediyor, her yerde kabul görür, İngilizce genel geçer dil olarak kabul ediliyor, Bitcoin’i biz genel geçer her yerde geçen bir kripto para olarak kabul edeceğiz. Çünkü bunun bir sahibi yok herkese ait bunun bir merkezi yok, otoritesi yok, yöneteni yok herkes yönetiyor dolayısıyla herkesin söz hakkı olduğu için insanlar bunu güvenecek çünkü kimseye güvenmek zorunda değilsiniz, herkes birbirine güvenmek zorunda.

 

YAPRAK ÖZER: Siz var olan döviz cinsindeki herhangi bir paraya mı daha fazla güveniyorsunuz Bitcoin’e mi?

Onur Gözüpek: 5 senedir bu işin içinde olmaktan kaynaklı ben şu an Bitcoin’e önümüzdeki dönemi de dikkate alarak herhangi bir nakit paradan, dövizden çok daha fazla güveniyorum. Artık enflasyon nedeniyle paraların değer kazanması çok mümkün değil devlet istediği kadar para basabiliyor ama Bitcoin’de böyle bir şey yok, bunun sınırı belli kuralları, şartları belli ne kadar üretileceği, ne zaman üretileceği, hangi şartlarda üretilebileceği belli olduğu için kripto paraların özellikle Bitcoin’in enflasyona karşı bir duruşu var.  Bu nedenle ben Bitcoin’in değerinin sabit kalacağı ama doların değerinin giderek düşeceğine inanıyorum. Bu nedenle zaten insanlar Bitcoin’e yatırım yaparken Bitcoin alıp satarken, bu bakış açısıyla dolara  ya da Avrupa Para Birimi’ne güvenmek yerine  Bitcoin’i etrcih ediyor. Önümüzdeki dönemde daha yaygın olarak kullanılacağı, daha değerli bir para birimi olacağını düşünüyorum.

 

YAPRAK ÖZER: Tabii uz görünüzün uluslararası dengelerin de çok daha farklı bir noktaya doğru gideceği yönünde olduğunu sormama gerek yok o senaryo üzerinden zaten   bunu yapıyorsunuz.

Onur Gözüpek: Örnek Amerika Merkez Bankası’nın dolar rezervi  çok komik 168 milyon dolar civarında. Çin’in kendi rezervi 6 milyar dolar civarında. Bu ülkeler bile kendi rezervini tutamıyorken bir kripto paranın böyle dünyada ödeme sistemi ve para birimi olabilmesi çok önemli bir şey. Amerika dolardaki hakimiyetini kaybedebilir, çünkü elinde sınırsız bir güç var, yetki var, istediği kadar basabiliyor bu da herkesin bildiği gibi enflasyonu beraberinde getiriyor ki, bunu 2008’de gördük zaten yani çok fazla ekonomik zararları oldu; insanlar battı ve iflas etti, öldü şirketler gitti. Çok büyük şirketler 2008’de iflas etti bu enflasyon nedeniyle ama kripto paralar ona  karşı korumalı olduğu için ben kripto paraların gelecekte çok daha değerli olacağını düşünüyorum.  Elon Musk’ın bir hayali var 2025’te Mars’a gitmek.  Mars’ta dolar harcamak çok mümkün değil o yüzden bir kripto paranın, bir dijital paranın gelecekte hakim olması gerekiyor.

Söyleşimizi Yaprak Özer Youtube kanalından izleyebilirsiniz.

Paylaş