KAĞIT ÜZERİNDE YAŞAYAN ÜLKE

Bilin bakalım neresi? Çok düşünmeye ne hacet, bildiniz Türkiye. Kağıt üzerinde her şey OK! Ve fakat hayatta yalpalıyoruz işte.  2 + 2 = ? Dört diyeceğim, dilim varmıyor, çünkü her zaman etmiyor!!!!!!!

Özel dershaneleri kapatmak lazım! Kapatalım o zaman. Onlardan lise yapmak lazım! Yapalım. SBS’yi kaldırmak lazım! Kaldıralım… Üniversiteye giriş sınavlı olsun… olmasın! Hatırım kalır, olsun diyorsan olsun, olmasın diyorsan olmasın!… Çocukların altlarını bezleyelim birinci sınıfa gönderelim! Gönderelim. Olmadı göndermeyelim! Göndermeyelim. Vaz geçtim  SBS’yi kaldırmayacağım! Peki kaldırma. Düz lise kalmayacak! Yeter!!!

Yanlış’ın bile bir sürdürülebilirliği olur!… Maksat bizi abandone etmekse, başardınız! Tebrikler.

İşte sonuçları. Eserinizle gurur duyun:

Dünyadaki en yetkin ölçme sistemlerinden biri TIMSS (Uluslararası Matematik ve Fen Bilimleri Araştırması). TIMSS, ülke, okul ve sınıf içi öğrenme ortamlarına ilişkin kapsamlı bilgilere dayanarak, dünya genelinde aynı yaş grubundan öğrencilerin matematik ve fen başarısını ölçen uluslararası bir değerlendirme.

1995 yılından bu yana 4 yılda bir yapılan TIMSS araştırmalarında Türkiye, iki kez 8. sınıf seviyesinde yer aldı. 2011 yılında yapılan değerlendirmede ise 4. ve 8. sınıf seviyelerinde katıldı. Her ülkede yaklaşık 200 okuldan 4 bin öğrencinin değerlendirmeye katıldığı TIMSS’te 2011’de toplam 600 bin öğrencinin verileri incelendi. Değerlendirmede öğrencilere matematik ve fen bilimleri alanında başarı testleri ve başarılarını etkileyen eğitsel ve sosyal ortamlara ilişkin bilgi toplayan anketler yapıldı.

ERG (Eğitim Reformu Girişimi) TIMSS 2011 odaklı rapor yayınladı. Diyor ki, bir öğrenci hangi branşta olursa olsun, temel düzeyde matematik eğitimi almalı. Matematik taze bir beyin için sadece aritmetik bilgisi anlamına gelmiyor. Analitik düşünebilme yeteneğinin de gelişimini sağlıyor.

Gelin görün ki, TIMSS verileri matematik alanında olumsuz bir tablo ortaya koyuyor. Türkiye, 4. sınıf düzeyinde 50 ülkede 35., 8. sınıf düzeyinde ise 42 ülke arasında 24. sırada. Fen bilimleri alanında da Singapur, Güney Kore ve Tayvan gibi ülkelerin ilk sıralarda yer aldığı listede Türkiye 4. sınıf düzeyinde 36., 8. sınıf düzeyinde ise 21. sırada. Sıralamada Litvanya, Kazakistan ve Slovenya gibi gelişmişlik düzeyi yüksek olmayan ülkeler Türkiye’den daha ileride.

Rapor yeterlilik düzeyi hesaplanmasına dikkat çekiyor.  Türkiye’deki öğrenciler fen bilimleri ve matematik alanlarında diğer ülkelerle karşılaştırıldığında, alan yeterlikleri açısından ya en ileri düzeyde ya da temel düzeyin bile altında performans gösteriyor. Öğrencilerin performans dağılımı iki ayrı uçta toplanıyor ve başarı düzeyleri arasındaki makas sürekli açılıyor.

Ailenin sosyo-ekonomik koşulları da öğrencinin başarı düzeyine etki ediyor. 8. sınıf öğrencilerinin verilerinden anlaşıldığı üzere, ailede annenin eğitim düzeyi yükseldikçe başta kızlar olmak üzere öğrencilerin başarı puanları artıyor.  Babanın eğitim düzeyi çocuğu dolaylı etkiliyor. Çocuğun eğitim diliyle ana dilinin aynı olması, Türkçe konuşulan ailelerin çocuklarını daha avantajlı kılıyor. Maddi koşullar da doğrudan etkenlerden bir tanesi. Nüfusun ekonomik açıdan farklılaştığı bölgelerde, daha iyi şartlara sahip olan öğrencilerin başarı puanı artıyor. Derste kullanılan eğitim araçlarının eksikliği ve okulun ısıtma sistemindeki sorunlar gibi birçok yetersizlik de olumsuz sonuçları besleyen detaylar arasında.

İşte bu yüzden 2 + 2= 4 olmuyor.

Paylaş