Gördük ki, sohbet şahane

Gelenek, kültür, tarih, topraklarımız, sanatımız, insanlarımız, coğrafyamız, geçmişimiz bizi, “biz” yapanlar…

“Biz”… Bu kelime hiç bu kadar güzel gelmemişti bana.

Belki kaybetmeye ramak kaldığı için… Biz’in kaybının telafisi mümkün olmayan boşluk yaratacağını gördüğüm için.

Belki zaten hep biz olduğumuzu sandığım için, onu kaybedebileceğimi düşünmediğim için…

Bizi biz yapanlara tutunmak gerek, sağlam yapışıp bırakmamak gerek.

Gördük ki, geçmişi unutmakla olmuyor,

Gördük ki, yaşanmışlığı reddetmekle olmuyor.

Gördük ki, birbirimiz görmezlikten gelmekle olmuyor.

Gördük ki, geçmişi bilmeyince, geçmişten ders çıkarmadıkça olmuyor.

Gördük ki, yalnızca geçmişte yaşamakla da olmuyor,

Gördük ki, yalnızca geçmişe öykünmek çözüm değil.

Gördük ki, geçmişle gelecek buluştuğunda şahane oluyor.

Gördük ki,  yarını dantel gibi işlemek gerekiyor,

Gördük ki, yarını yaratmak için fikirleri, dilleri, dinleri, renkleri, kültürleri buluşturmamız gerekiyor.

Ayların en şahanesi diyorlar Ramazan için.  En şahanesi çünkü bize unuttuğumuz bir değeri anımsatıyor. Kendine dön ve hoşgörülü ol diyor. Kibri, kıskançlığı bölücülüğü, ötekini unut ve bir daha hatırlama diyor.   Hoşgörüye davet ediyor. Karşındaki gibi olmak zorunda değilsin, o da senin gibi olmak zorunda değil, varlığını kabul et, anla, yok sayma, paylaş diyor.

Hoşgörü buluşturmak, kaynaştırmak, yapıştırmak demek. İndeks Konuşmacı Ajansı değişik görüşleri, renkleri, deneyimleri, uzmanlıkları bir araya getiriyor. Bir hoşgörü kuşağı. Sohbetlerin muhabbete, muhabbettin fikre dönüşmesi sağlam bilgi birikimine ve deneyime sahip konuşmacılarla mümkün.

Konuşmacı Ajansı deneyimimizde gördük ki konuşmalar için fikir, bilgi, tecrübe gerekiyor. Fikirlerde yenilik, çözüm, gerekçe olduğunda dinleyici buluyor. Dinleyeni olmadığında konuşma, konuşma olmuyor.  Her konuşma dinlenmiyor. Her dinlenen anlaşılmıyor. Her konuşan buluşturup birleştirmiyor.

Ramazan ayında sohbetiniz bol olsun.

Paylaş