Çok güzel işler bunlar

Ben her sabah kızımı evden uğurlarken, önce zihin açıklığı, sonra sağlık, sıhhat, şans, diliyorum. Sonra iyi bir üniversite iyi bir iş diye temennilerimi sıralıyorum. Kaçınız benim gibi? Büyük küçük çocuğu olan herkes! Çocuklarımız için aynı şeyi diliyoruz: iyi bir iş!

İyi bir işin tarifini yapanınız var mı? Çok para kazandıran mı… Doyuran mı?… Keyif aldığınız mı? Coştuğunuz mu?

Yanıtlamadan önce bir sorum daha var:

Bir ülkenin kalkınma seviyesi neyle ölçülür? Siyasilere sorsanız girerler üniversite sayısından, çıkarlar meslek okullarından… Ekonomistlere sorsanız, girerler cari açıktan çıkarlar sıcak paradan, dalarlar yabancı yatırıma, döviz ve pariteyle… Söylediklerinde yanlış yok… Eksik var.  Ben de bu nedenle kalkınmış ekonomileri tarif etmekte kullanılması gereken en önemli kriter olan insan kalitesi ve iş kalitesi gibi iki önemli kavrama dikkat çekmek istiyorum.

Kalkınma Bakanlığı ve Dünya Bankası’nın ortak çalışması bir rapordan söz etmek isterim. “İyi iş” başlığıyla iletişimi yapıldı. Rapor, Türkiye’deki iyi işlerin durumu hakkında önemli ipuçları veriyor. Veriyor vermesine de rapor kağıt üzerindekini anlatıyor, örneğin neden kaliteli çalışan bulamadığımızı açıklamıyor…  İyi eğitimli ve yeteneklilerin de neden iyi işi bulmadığını açıklamıyor. Yani rapor sokağa çıkmamış! Tiril tiril ve ifil ifil dolaşıyor…

İyi işin ne olduğu konusunda birden fazla kriter var. Temel kriter, işin dolaylı ve direkt olarak halk çıkarına katkı sağlaması ancak sosyal değerlenme yaratırken bireysel değerlenmenin de önünü açması. Bu noktada gelir dağılımı, sektörler arası geçiş, kadın ve gençlerin işgücü piyasasına entegre edilmesi gibi belli başlı kategoriler bulunuyor.

Konu Türkiye özelinde incelendiğinde, rapordan çıkan sonuçlar ilginç. 2007 krizi sonrası dönemde Türkiye’de önemli ölçüde istihdam büyümesi gözleniyor ve yaratılan işlerin büyük kısmı iyi kalite olmasıyla dikkat çekiyor. Dünya Bankası Beşeri Kalkınma Sektör Koordinatörü William Wiseman’a göre Avrupa’da 2,9 milyon iş kaybı yaşandığı 2007-2012 yılları arasında Türkiye’de 4 milyon yeni iş alanı oluşturuldu. Bu istihdam büyümesinin temel özelliği ise hizmet sektörü ağırlıklı olması. Üstelik bunların büyük kısmı da kayıtlı işler.

Bu süreci hızlandıran ögelerin başında tarımdan, tarım dışı sektöre geçişin sağladığı katkı geliyor. İşgücünün, tarım dışındaki sektörlere doğru kayması büyüme rakamlarını da olumlu etkiliyor. Sektörel geçişlerle birlikte emek gelirinin artması, toplam hane halkı gelirine de büyük katkı sağlıyor.

İyi iş ve işsizlik birlikte artıyor

İstihdamda son 10 yılın grafiği incelendiğinde, krizden sonra özellikle 2008 yılı itibarıyla Türkiye’de istihdam ve işgücüne katılım konusunda ciddi bir artış var. En önemli tespit, kayıtlılık ve beceri içeriği açısından işlerin kalitesinde yaşanan iyileşme. Yüksek kaliteli istihdamın yoğunlaştığı hizmet sektöründe, kriz sonrası dönemde üniversite mezunu çalışanların önemli bir artış yaşadığı gözleniyor.

Göstergelerin, raporun yayınlandığı ocak ayında kristalize olan siyasi belirsizliklerin gölgesinde ayrıca yorumlanması gerekiyor. Önümüzdeki bir buçuk yıl içinde Türkiye’yi üç önemli seçim bekliyor. Seçimlerde  belirleyici öğelerden biri işsizlik konusu olacak. Son verilere göre yüzde 10’a yaklaşan işsizlik rakamları, belirsizliğin içinde asıl belirleyici olacak.

On yıl önce sayısı 70 civarında olan üniversite sayımız bugün 180. Yazının başında bunu anlatmaya çalıştım. 10 yılda 100’ü aşkın yeni üniversite açılması, gelişmiş ülkelerin hiçbirinde kabul görecek bir istatistik değil. Kağıt üzerinde şahane gerçek hayatta dökülüyoruz. Birçoğu dershaneden bozma bu okullara her yıl yüzbinlerce öğrenci kayıt yaptırıyor. Ekonomik olarak zor koşullarda yaşayan birçok aile, çocuklarını başka bir şehre gönderirken tek bir şeyin hayalini kuruyor: “İyi bir iş bulması ve kendini kurtarması!”

İyi eleman kim? İyi iş ne? Türkiye’nin ciddi sorunu var. İyi eleman yetiştiremiyoruz, iyi iş üretemiyoruz. Ezber bozsak!… Bu ülkede iyilerle vasatlar arasındaki makas giderek açılıyor.

Ben bu tür raporlardan çok güzel iş’ler bekliyorum artık.

http://betam.bahcesehir.edu.tr/tr/wp-content/uploads/2014/01/T%C3%BCrkiyede-%C4%B0yi-%C4%B0%C5%9Fler-raporu.pdf

Paylaş