Bizi Gidi Hovarda Bizler

Yerküre Faaliyet Raporu 2017’yi okudunuz mu?

Bilanço: kötü

Müsebbip: hovarda bizler

Neden: boşvermişlik

Yöntem: teyakkuz

Nasıl: bilen yok

Bildiğiniz gibi kurum faaliyet raporları geride bırakılan mali yılın bilançosunu ortaya koyar. Faaliyet raporları önemli bir değerlendirme dokümanıdır. Aynı zamanda hafıza. Yalnızca kurumlar mı faaliyet raporu hazırlar; adet üzerine evet. Bu geleneği bozan farklı yapılar da var tabii… Bu bakış açısıyla faaliyet raporu tadında bir çalışmayla buluşturmak istiyorum sizi. Yerküre’ye geçen yıl neler oldu sorusunun cevabını, “kabaca pek bir şey olmadı” diye vereceğinizden eminim… Tam olarak neler oldu diye sorsam söyleyecek bir şey bulamayacağınızdan korkarım.

Doğal felaketler, dünyanın pek çok kentinde gerçekleşen terör saldırıları, açlıkla ve işsizlikle mücadele, siyasi krizler, çevre kirliliği vs. Dünya Bankası’nın 12 çarpıcı grafikten oluşan çalışması faaliyet raporu niteliğinde.

 

  1. Milyonlar açlıkla karşı karşıya

2017 yılında 45 ülkede 83 milyon insan, acil gıda yardımına ihtiyaç duydu. Bu sayı, 2015’teki ihtiyaçtan %70 daha fazla. Yemen, aç kalma risk altında olan en kalabalık nüfusa sahip. 17 milyon Yemenli, güvenilir besine ulaşamıyor. 3 milyondan fazla çocuk, hamile ve bakıma muhtaç kadın, kötü besleniyor. Gıda ihtiyacının önümüzdeki 15 yıl boyunca küresel olarak en az yüzde 20 oranında artması öngörülüyor.

 

 

  1. İnsanlık tarihinin en yüksek karbon miktarı

Ülke liderleri, ABD’nin çekileceğini duyurduğu Paris İklim Anlaşması’nın yıldönümünde düzenlenen Tek Gezegen Zirvesi (One Planet Summit)’nde iklim değişikliğiyle mücadele konusundaki taahhütlerini doğruladılar. Zirve’de, sera etkisi yaratan gazların 800 bin yıldır hiç görülmemiş bir seviyeye ulaştığına vurgu yapıldı ve CO2 emisyonunun 1990-2017 yılları arasında %60 arttığı belirtildi. Son üç yılda küresel emisyonlarda bir düzelme görüldü ancak son zamanlarda tekrar yükseliş başladı.

 

  1. Doğal felaketler, haberleri domine etti

Rekor kıran kasırgalar, muson sağanakları, ölümlere neden olan sel baskınları ve Karayipler’de, Güney Asya’da, ABD’de yaşanan can ve mal kayıpları. Sierra Leone ve Kolombiya’da yaşanan sel felaketleri sonrası yüzlerce kişi çamur kayması nedeniyle öldü. 1960’lı yıllara kıyasla günümüzde 4 kat daha fazla doğal felaket görülüyor.

  1. Küresel servetin üçte ikisi beşeri sermaye

İnsan sermayesi ve yetenekleri, deneyim ve çaba; dünyanın en büyük varlığı olarak kabul ediliyor. Bu da küresel servetin %65’ini oluşturuyor. Ancak düşük gelirli ülkelerde servetin yalnızca % 41’i beşeri sermaye. Ülkeler büyüdükçe insan sermayesinin payı gittikçe artıyor. Ayrıca teknoloji alanında yaşanan gelişmeler, gelecekte ekonomileriyle rekabetçi olmak isteyen ülkelerin insana yatırım yapmak zorunda olduğu gerçeğini iyice vurguluyor.

  1. Öğrenme krizi

Dünya Bankası, “öğrenmede bir sorun var” diyor. 2018 Dünya Kalkınma Raporu (2018 World Development Report)’na göre eğitimin niteliği ve niceliği ülkeler arasında büyük farklılıklar gösteriyor. En yoksul ülkelerde, 5 ilkokul çocuğundan sadece 1’den azı; matematik ve okumada iyi durumda. Dünya çapında yüz milyonlarca çocuk, en temel yaşam becerilerini kazanamadan büyüyor. Kırılgan bazı ekonomilerde, 1980’lerde doğan ve bugün yetişkin olanların %12’si ebeveynlerine göre daha eğitimli.

 

  1. Yetersiz beslenme, öğrenmeyi ve milyonlarca çocuğun gelişimini olumsuz etkiliyor

 

Beyin; insan yaşamı boyunca gösterdiği en hızlı gelişimi, altıncı yaşa kadar sürdürüyor. Yetersiz beslenme; bir çocuğun öğrenme yeteneğinde, sağlığında ve yetişkinlik döneminde, yaşam boyu derin etkiler yaratabilir. Gelişmemiş çocuk sayısında 1990’lardan bu yana azalma görülse de Güney Afrika’da 1990’da bu çocukların sayısı 45 milyon iken, 2015 yılında 57 milyona yükseldi. Bu eğilim tersine dönmezse, 2025 yılına kadar bölgedeki az gelişmiş çocuk sayısını %40 azaltma hedefi yakalanamayacak.

  1. Çocuk gelin, kişisel ve ekonomik olarak yüksek maliyet demek

Her gün 41.000 kız çocuğu, 18 yaşından önce evlendiriliyor. Bu da yılda 15 milyon çocuk demek. Çocuk gelin bir anlamda şu portreye sahip oluyor: Orta öğrenimini bitirme olasılığı az, 18 yaşından önce doğum yapma olasılığı yüksek, aile içi şiddet açısından risk altında ve kendi geleceğini kazanma ihtimali oldukça düşük. Etkileyici bir öngörü: Çocuk evliliği 2030 yılına kadar sona ererse, refah seviyesinde 500 milyar dolarlık bir artış görülebilecek.

 

  1. Dünya nüfusu genç. Ve işsiz.

Dünya genelinde 15-24 yaş arası gençlerin %60’ı işsiz. Güney Asya’da ve Güney Afrika’da 15-24 yaş arası nüfus, sürekli artıyor ve 2015 verilerine göre bu sayı 525 milyona yükseldi. Bu, dünyadaki genç nüfusun neredeyse yarısı.

 

  1. Doğal sermaye ve biyoçeşitlilik göz ardı ediliyor

Dünya çapında 1 milyardan fazla insanın geçim kaynağı, yıllık 600 milyar dolardan fazla değer taşıyan ormanlar. Hayvan, bitki ve deniz biyoçeşitliliği; ekosistemimizi fonksiyonel, ekonomileri verimli kılan “doğal sermaye” olarak adlandırılıyor. Ancak dünya gittikçe bu çeşitliliği kaybediyor. 2017 yılında Endonezya’da Tapanuli Orangutanı adı verilen yeni bir tür keşfedilse de yeryüzündeki memeli türlerinin dörtte biri yok olma tehlikesi ile karşı karşıya.

 

  1. Seçimlerin sadece yarısı özgür ve adilane gerçekleşiyor

Dünya genelinde demokrasiyle yönetilen ülkelerin sayısı çoğunlukta. Seçimler ise hesap verebilirlik ve vatandaşın taleplerini karşılamak için demokrasinin temel mekanizmalarından biri. 2017 Dünya Kalkınma Raporu’na göre, yönetimi seçmek için en yaygın sistem seçim olsa da bu, gittikçe daha haksız bir uygulama olarak algılanıyor. 1940’lardan beri seçmen sayısında azalma olduğunu belirten rapora göre hem sıradan vatandaşlar hem de marjinal gruplar, taleplerini temsil edecek parti bulamadıklarını belirtiyor. Küresel olarak da siyasi partiler en az güvenilen kurum olma özelliği taşıyorlar.

 

  1. İş kurmak kolaylaşıyor

Son 15 yılda iş kurmak için gereken süre yarıya indi. Dünya Bankası’nın 186 ekonomi üzerinde gerçekleştirdiği “Doing Project” adlı çalışmasının, iş çevrelerinde yaklaşık 3.200 reform kaydettiği belirtiliyor. Reformların en çok görüldüğü alan ise iş kurmak. Küçük ve orta ölçekli bir işletme kurmak için harcanan süre, dünya çapında 2003 yılında 52 gün iken bugün ortalama 20 gün.

 

  1. Yenilenebilir enerjilerin gücü

Yeni yatırımlar ve kapasite artırımlarıyla yenilenebilir enerji, küresel elektrik sistemini dönüştürüyor. 2016 yılında toplam yaklaşık 297 milyarlık bir yatırımla dünya genelinde 160 gigawatt’ın üzerinde güneş, rüzgar, hidroelektrik, jeotermal ve biyokütle santrali inşa edildi. Dünyanın enerjisinin yaklaşık beşte biri yenilenebilir kaynaklardan geliyor. Yenilenebilir enerji ayrıca, geçen yıl küresel düzeyde enerji üretim kapasitesine yeni katılan enerji üretim tesislerinin yarısından fazlasını oluşturdu.

 

Paylaş