Bendeki Türk aklı işte!

“Dijital Dünyada 2025 hedefi” ve “Türkün medeniyetle imtihanı”. Bir tanesi güncel bir araştırma raporu, ikincisi güncel bir haber!

İletişim teknolojisinin miladı, 25 yıl önce World Wide Web olarak bilinen internet altyapısının oluşturulmasıyla başladı. İnternet ağının tüm dünyada yaygınlaşması için çeyrek asır fazlasıyla yeterli oldu. Bugün dünya genelinde internet penetrasyonu yüzde 40’a yaklaşmış durumda ve yaklaşık 2,5 milyar kişi internet kullanıyor. Uzmanlar, dijital dünyanın geleceğini anlamaya çalışıyor. Araştırmalar yapılıyor, raporlar yayınlanıyor. Burada size bunlardan birinden söz edeceğim: “Digital Life 2025”.

Rapora göz atarken bir bizi, bir onları düşüneyim dedim… Hayal gücümü de çalmışlar galiba, olanları düşünemedim, hayal edemedim; “neden bu kadar merak ediyorlar, neden bu kadar araştırma yapıyorlar…” Kabiliyetsiz mi bunlar? Sonra buldum yanıtını! Ezber bozuyoruz biz… Bize bakıyorlar kurdukları tüm algoritma gidiyor. Bendeki de Türk aklı işte!

Konuyla ilgili 2,500’ün üzerinde uzman, internetin geleceği üzerine öngörülerini paylaşıyor. “Digital Life in 2025” başlıklı araştırmada, birbirinden çarpıcı senaryolar üretiliyor. Harvard, NASA ve Google gibi dijital teknoloji merkezlerinde çalışan uzmanlara göre gelecekte bir şey için internete bakmayacağız, zaten her an online olacağız ve sadece bakacağız.

Genel tahminler

İnternetin dönüşümünün, gündelik yaşantımızdaki uzantıları ekonomi, teknoloji ve siyasete kadar pek çok alanda belirleyici hale gelecek. İnternet tüketimi tıpkı elektrik gibi, az görünen ama hayatımızın daha çok içinde bir sisteme dönüşerek tüm cihazlarla bağlantılı hale gelecek. “Şeylerin İnterneti” denilen, otomatik ağ ile bilgisayar evreninde yaratılan datalar, tüm tüketim mallarıyla entegre olacak.

Üretilen dataların giysilerle bütünleşmesiyle akıllı gözlük ve saat türü ürün, “Giyilebilir Teknoloji” anlayışını A’dan Z’ye değiştirecek. Değişim asıl iş dünyasında yaşanacak. Dijital teknoloji, zamanı geçmiş işletme modellerini ortadan kaldırıyor. “Nasıl verim elde ederim, katma değer üretirim…” sorularınıza çare geldi. Bir de çaresizce şeffaf olacağız. Yani yolsuzluk da yok, tembellik de…

Sonunda çocuklarımızı eğitimi ikide bir kesip biçenlerden kurtarıyoruz. Eğitim devrimi sayesinde bilgi, okulların dört duvarından kurtuluyor.

İnternet neleri kolaylaştıracak?

Neredeyse tüm yaşantımızla entegre bir hale gelecek olan internete bağlanmak bir maliyet olmaktan çıkacak. Hızlı ve kolay bir şekilde her an elimizin altında olacak erişim imkanları sayesinde bilgi paylaşımı zahmetsiz bir hal alacak. Gezegende olup biten her şey, diğer insanları daha fazla ilgilendirir hale gelerek küresel bağlantı ve ilişkileri destekleyecek.

Araştırmaya destek veren uzmanlar, sürekli temas halinde olan toplumların birbirleriyle olan ilişkilerinin gelişeceği yönünde fikir birliğine varıyorlar. Siyasal etkinliğe ve barış bilincine katkı sağlanması küresel vizyonu daha da artıracak. Sürecin kilit kavramı “Ubernet”. Bu sistemde ulus devlet arası sınırlar ortadan kalkarken, bulaşıcı hastalık ve küresel ısınma gibi global sorunlar tüm halkların ortak katılımıyla çözülecek.

Bize ne olur?

Gelişmiş ülkelerde dijital yaşamın sistematize hale gelmesi, bu teknolojiye sahip olmayan toplumlarla olan farkları derinleştirecek. Bu tip farklılıklar bölgesel çatışmaları ve kimi şiddet eylemlerini artıracak. Bu değişimlerin baskısında hükümetler ve yasal kurumlar güçlerini tesis edecek yöntemlere başvurarak, yeni güvenlik önlemleri almak isteyecekler. Güvenliğin temel sorunlarından biri gizlilik olacak. Neredeyse her anın kayıt altında tutulduğu bir sistemde gizlilik, erişilmesi zor bir lüks haline gelecek.

Dedim ya, bu raporu hazırlarken, bir  Allah’ın kulu da Türkiye’yi düşünmemiş. Dünya değişirken bir bakmışsınız bizde hala her şey yasak.

Kaynak çalışmanın tamamını İndeks Medya İlişkileri Kütüphanesi’nden indirebilirsiniz.

Paylaş