YUMRUK SALLAMAK İÇİN BİR NEDEN

 

 

Bu yazı, işi gücü olmadığı için ona buna alet olanlar; Bu yazı, insanların cehaletinden yararlanarak onları olumsuz yollara teşvik edenler; Bu yazı, fakirliğine ve çaresizliğine karşı mücadele etmek yerine boş yere ve neden olduğunu bilmeden başkalarını linç edenler ve ülkeyi cahil bırakanlar için yazıldı.

 

Türkiye’de engelli vatandaşlarımızın nüfusa oranını kesin rakamlarla verebileceğimiz istatistiklere sahip değiliz. Ortalama bilgiler var elimizde. Buna göre nüfusun yüzde 10’unun engelli olduğunu, engelli vatandaşlarımızın ancak yüzde birinin çalışabildiğini biliyoruz.

 

Avrupa’da 50 milyon engelli insanın yaşadığı tahmin ediliyor. Elli milyon ilk kez başkaldırıyor. Çünkü havaalanına ya da bir restorana gidemiyorlar. Metroya ya da otobüse binemiyorlar. Halka açık mekanlarda tuvalete gitmekte zorlanıyorlar, tiyatro ve sinemalara çoğunlukla alınmıyorlar. Avrupa basınında konunun gündeme gelmesinin nedeni, nüfus hızla yaşlanıyor. Fiziki hareket kabiliyetini yitiren binlerce insan… Avrupa’da engellilerin nüfusa oranı yüzde 16. 2025 yılında bunun yüzde 21 olması bekleniyor.

 

Dönün Türkiye’ye, sokaklarda dolaşın, engelliler için yürüme olanağı bırakmış mıyız? Çıkın çarşıya acaba sizin gibi bir yerden bir yere gitme şansları olabilir mi? Gidin sinemaya, restorana acaba görebilir misiniz onları? Engelli vatandaşların sorunlarını görmek, duymak istemeyiz. Ya çok ağlar ya da umursamayız.

 

Öğreniyoruz ki, Avrupa’daki pek çok şehir engelli ulaşımına müsait değil. Çünkü hepsi çok eski altyapıya sahip. Londra’daki metro istasyonlarının yüzde 25’ini engelli dostu yapabilmek için 5 yıla, yarısını kazanmak için 15 yıla ihtiyaç duyuluyormuş. Onların da böyle bir sorunu olduğu için neredeyse sevineceğim… İstanbul’a metro yeni yapılıyor. Ulaşım için canavar minibüsler, halk ve belediye otobüsleri ile dolmuş  ve taksiler kullanılıyor. Sizce ulaşım sistemimiz engelli dostu sayılır mı?

 

Sağlıklı insanın yürümeye korktuğu İstanbul’da engelli sokağa nasıl çıksın? Ulaşımı bırakın, bu insanlar hiç mi tuvalete gitme ihtiyacı hissetmezler… Biliyorum, “engelsiz olup halka açık tuvalete gitmeye cesaret eden var mı” diye soruyorsunuz.

 

Uluslararası düzenin bir parçası olmak, bazılarımıza kısıtlayıcı gelebilir. Ama unutmamak gerekir ki, uluslararası sistemin bir parçası olmadan bizim ülkemizde kurallar koymak ve kurallara uymak mümkün olmaz. AB’ye üye olmaya olumlu bakanların önemli bir bölümü bu yüzden hararetle desteklemiyor mu?

 

Unutmayın engelli doğmanız gerekmiyor. Bir hastalık, bir trafik kazası, hatta hayatımızın parçası sayılan bir kaza kurşunuyla ya da yaşlılık nedeniyle engelliler sınıfına girmemiz an meselesi. Artık onları görmezlikten gelemeyiz.

 

Madalyonun diğer yanına dikkat çekmem gerek. Engellilerin hayata daha fazla katılabilmeleri için eğitimli olmaları şart. Ancak eğitimli insan, ne isteyeceğini nasıl isteyeceğini bilir. Hakkını savunur. Avrupalı engellilerin haklarını yasalar karşısında talep etmeleri, yaşamlarına sahip çıkmaları bu yüzden.

 

Paris’te yaşayan Michelle sinemaya gitmeyi çok seviyor  ama erkek arkadaşıyla bir sinemanın kapısından tekerlikli sandalyeye mahkum olduğu için geri çevrilince hukuk mücadelesi başlattı. Onu kapıdan çevirenler büyük olasılıkla tazminat ödeyecek. Ilena ise 40 yaşında İtalyan. Avukat. Genetik bir hastalık nedeniyle vücudunun önemli bir kısmını kullanamıyor. Roma’daki kamu binalarının ancak yüzde 20’sine girip çıkabiliyor. Ilena da engelliler için mücadele veriyor.

 

Halkın suni gündemle birbirine kırdırılmaya çalışıldığı şu günlerde insanımız biraz eğitimli olsaydı, “gözünün üstünde kaşın var” diyene saldıracağına, yumruğunu daha değerli şeyler için sallardı. Sokak çapulcuları hepimizin eseri. Eğitimsizliğin resmi onlar. Onlar birilerinin zaman zaman kullanabileceği silah. Bu hafta engelliler haftası falan değil. Bazılarımız kendimizi tutmakta güçlük çekiyorsak, ortaya atılmamız için pek çok neden var. Engellilere yaşam hakkı için mücadele etmek de bunlardan biri. Bu sorumsuz insanlar yüzünden engelli kalanları da unutmamak gerek!…

Paylaş