TBMM’de İK

 

 

Meclis’te 550 milletvekilinden 515’i üniversite, 34’ü lise, biri ilkokul mezunu. Bu dönem mecliste en çok mühendis (91), avukat (83) ve eğitim kökenli (77) vekil görev yapıyor. Aralarında,  doktor (32), yönetici (31), iktisatçı (21), bürokrat(7) bulunan yedi meslek grubu Meclis’i esir almış görünüyor. Diğer meslekler bir elin parmaklarından bile az… Örneğin birer ikişer arkeolog, sosyal araştırmacı, analist, emniyet müdürü, psikolog, veteriner, sosyolog, tercüman, denetçi, diş hekimi, yayıncı, çiftçi, sporcu, sanatçı, sendikacı, gazeteci ve sigortacı milletvekili var. Hepsini doğru dürüst saymak mümkün değil, çünkü mesleklerde bir bütünlük gözlenmiyor. Meclis’e bir İK’cı gerek.

 

Oysa Türkiye’de yaklaşık 2 bin 700, dünyada 15 bin tanımlı ve kodlu meslek var. İstihdam sorunu yalnızca işsizlik anlamına gelmiyor. Türkiye’nin önemli sorunlarından biri de  dengesiz eşleşme. Kimse okuduğu işi yapmıyor. Meclis’te siyaset bilimci neredeyse yok. Ama diyeceksiniz ki herkes siyasetçi. Hadi kabul ettik diyelim ama uzmanlık olmaz mı? Şirketler kariyer planlaması yapıyor, gençler kariyer diye yanıp tutuşuyor. Gerek yok mu bunlara? Meclis değil midir bizimle ilgili detaylı çalışmanın yapıldığı ve karar verilen mekan? Bu çatı altında birçok özel ihtisas komisyonu bulunmuyor mu?

 

Görünüşe bakılırsa Meclis bu yıl her zamankinden daha eğitimli. Meclis’te en büyük grubu oluşturan AKP’den örnek vereyim: 108 masterlı, 8 doktoralı, 5 doçent, 6 profesör vekil var.

 

Meclisin dışında manzara güllük gülistanlık değil. Milli Eğitim Bakanlığı istatistiklerine göre fakülte ve yüksekokullardaki öğretim elemanı sayısı 84 bin 785, öğrenci sayısı 2 milyon 181 bin 217. Üniversiteler araştırma görevlisi bulamamaktan yakınıyor. Fakat ne hikmetse üniversite sayısı hızla artıyor. Türkiye’de 62’si devlet, 31’i özel toplam 93 üniversite var. Bir yılda 36 yeni üniversite açma cesareti gösteren kaç ülke sayabilirsiniz?

 

Bu yıl Meclis’e 50 kadın milletvekili girince sevindik. Meclis’te kadın temsili yüzde 9,1’e yükseldi. Dünya birinciliği yüzde 48,8’lik kadın temsil oranıyla Ruanda’nın. İsveç iki numara. Listenin sonunda sıfır kadın temsiliyle Suudi Arabistan (133) var. Türkiye 100’üncü sırada. Kadın vekillerin dokuzu doktoralı. Altısı yüksek lisans, 29’u lisans, ikisi yüksekokul, dördü orta ve lise. Yarıdan fazlası kadın hareketinden geliyor.

 

Gel gör ki, Türkiye hala kadın okuryazarlığı sorununu çözebilmiş değil. Kentlerde okuma yazma bilen yetişkin kadın nüfus oranı yüzde 81; kırsalda yüzde 69.

 

Bakanlar kurulunda 7 hukukçu, 6 mühendis, 5 iktisat, 3 ilahiyat, 2 siyasal bilgiler ve edebiyat ile bir  tıp ve veterinerlik mezunu bulunuyor. İki üniversite bitirmiş bakanlarımız da var. Ancak mesleği/eğitimi ile görevi uyuşmayan bakanlar dikkat çekiyor. Türkiye’de kimin eğitimi yaptığıyla uyumlu diye düşünebilirsiniz… Olsaydı bugün daha farklı konuları konuşuyor olurduk.

 

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, İTÜ İnşaat Fakültesi ile İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü’nden mezun. Bilim ve Teknoloji’den Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. Çalışma eski Bakanı hukuk mezunu Murat Başesgioğlu yeni hükümette Spordan Sorumlu Devlet Bakanı. Dışişleri Bakanı Ali Babacan mühendis, ABD’den MBA’li. Uzmanlık alanları işletme, pazarlama, uluslararası iş idaresi. Çalışma Bakanı Faruk Çelik Bursa Yüksek İslam Enstitüsü mezunu. Yıldız Üniversitesi İşletme Enstitüsü’nde de eğitim görmüş. Turizm ve Kültür Bakanı Ertuğrul Günay ise hukuk mezunu.

 

Türkiye’nin geneli ne yazık ki vekillerimiz kadar şanslı değil. Genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 17,5. Genel işsiz rakamı şaibeli. Resmi rakam yüzde 9’larda ancak değişik kurum ve gruplar yüzde 17.1 ile 20.29 arasında açıklama yapıyor. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) göre, Türkiye’de üniversite mezunu çalışabilir nüfusun yüzde 29’u ekonominin dışında.

 

Türkiye’nin İK’sını Meclis’in İK’sıyla uyumlaştırmak; Meclis’in İK’sını gerçeklerle buluşturmak gerek.

Paylaş