Parya’dan Star’a Dönüşüm

The Economist Dergisi’nin Suudi Arabistan Ekonomi Bakanlığı tarafından sponsor edilen “Impact Serisi”nin “2022 ve Ötesinde Enflasyonla Yönetmek; Büyüme Dinamikleri” başlıklı bölümünü izlemek üzere davet iletisini alınca şaşırdım. Tema artık sıradan, şaşıracak bir şey yok. Petrol gelirleri sayesinde hala mutlu ve refah içinde yaşayan, enflasyonu tatmamış ama enflasyona kaldıraç ülkelerden biri olan Suudi Arabistan’ın konuyla ilgili dertlenmiş gibi görünmesine şaşırdım diyelim. Formula yarışlarına sponsor olsa… Ascot’ta geleneksel at yarışları ya da Fransa Open’a sponsor olsa sorgu sual etmeyeceğim ki, zaten sırada teker teker onlar da var!… Her hafta sayfalarında Suudi Arabistan’ı yeren haberler yapan, etik ve ilkeli olmakla övünen bir yayında bu sponsorluğu nasıl okumalıyım sorusunu sormadan geçemedim.

 

Ve sorum tabii ki anlam buldu.  Dünyanın en büyük PR ajanslarından benim de “Güven Endeksi Araştırması”nı asla kaçırmadığım Edelman, geçtiğimiz ay Amerikan Adalet Bakanlığı’na bir rapor sunmuş. Beş yıllık bir süreyi kapsayan, 109 slayttan oluştuğu ifade edilen doküman, Edelman’ın Suudi Arabistan’a sunduğu PR hizmetinin detaylarını aktaran resmi bir belge. Ülkelerin iletişim projeleri yapması, hatta bir değil birden fazla ajansla çalışması olağan. İlginç olan projenin kapsamı uçsuz bucaksız. İlginç olan neredeyse utançla haritadan silinen Suudi Arabistan’ın anka kuşu misali yeniden doğma çalışması. Konuyu haberleştiren Politico’nun yorumuna bakacak olursanız, Amerikan Başkanı Joe Biden’ın Suudi Arabistan ziyaretini bile buradan okumak mümkün.

 

OKUR YAZAR OL, ÖTESİNİ GÖR

Kampanyanın teması “Ötesini Ara”. Herhalde her adımda gördüğüne inanma, sen bizim söylediklerimize itibar et diyecek. Suudi Arabistan’ı değişik arama motorlarında sorgulayın petrol ve çöl dışında karşınıza kilit kelimeler olarak katliam, otokrasi, insan hakları ihlalleri, istibdat, lüks gibi konsept kelimeler çıkacak. Oysa dünya nereye gitmek istiyor diye sabah akşam okuyor, dinliyor ve konuşuyoruz; barış, refah, eşitlik, çevre, adalet…

 

Ne anlıyoruz bu durumdan; iletişim her şeydir. Algıyı bir bakmışsınız oradan buraya, buradan oraya devşirivermişsiniz…

 

Peki size bize ne düşüyor, ne yapacağız, “ötesini ara”yacağız. Her duyduğumuza, okuduğumuza ve hatta gördüğümüze inanmamak okur yazar olmak demek!

 

Kısaca hatırlayalım, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Salman, 2018 yılında Türkiye topraklarında Suudi Arabistan Konsolosluğunda katledilen muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti yüzünden tüm dünyanın gazabına uğramış, lekenmiş, aşağılanmış, yalnız bırakılmıştı…

 

Aradan geçen zaman içinde “MBS” kısa ismiyle ünlü Veliaht Prens, Temmuz 22’ye damgasını vurdu, ayın yıldızı oldu. Şimdi tüm zamanların yıldızlığına oynuyor.

 

MBS SİZE MÜTEŞEKKİR

Kendisine yeniden şöhret ve itibar yolunu açan dünya liderlerine ne kadar teşekkür etse azdır. Joe Biden kendisini de ülkesini de parya ilan etmişti, vezirliğe çıkardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan topraklarımızda işlenen Kaşıkçı cinayeti ve detaylarını bizzat tüm dünyaya duyurdu, takipçisi olacağını ilan etti 3 yıl sonra davayı kapatıp Suudi Arabistan’a nakletti.

 

Siyasi liderlerin başlattığı adımın devamını Edelman getirecek herhalde. “Ötesini Ara” İletişim 101 dersi gibi film, müzik, şöhret… her şey düşünülmüş. Priyanka Chopra ve DJ David Guetta gibi uluslararası üne sahip kişilerin kampanya yönetim kurulunda görev alması önerilmiş. Guetta ve Chopra’ya ek olarak, DJ Steve Aoki, aktör Jet Li, Netflix’in “Never Have I Ever” oyuncusu Maitreyi Ramakrishnan, sosyal medya fenomeni Olivia Culpo ile iş birlikleri yer alıyor. Kim bu isimler ne işe yarar diyor olabilirsiniz, ilk ikisiyle ilgili kısa bilgi notu ilave edeyim hemen konuyu kafanızda bağlayacaksınız; İSVİÇRE ÇAKISI GİBİ Priyanka Chopra Jonas, Hintli aktris, yapımcı, model ve şarkıcı. Miss World 2000 yarışmasının birincisi, Hindistan’ın en yüksek ücretli aktrislerinden biri, çok sayıda ödüle sahip, Time’ın dünyadaki en etkili 100 kişisinden biri, Forbes’un Dünyanın En Güçlü 100 Kadını arasında. Çevre ve kadın hakları, cinsiyet eşitliği, cinsiyetler arası ücret farkı ve feminizm gibi sosyal konularında hassas. Küresel UNICEF İyi Niyet Elçisi. Müzik yapıyor, kitap yazıyor, ticaret de yapıyor; saç bakım markası, restoran ve ev eşyası girişimleri var. Tam aranan isim, İsviçre Çakısı gibi.Fransız David Guetta ise DJ, yapımcı, müzik programcısı. Dünya çapında 10 milyondan fazla albüm ve 65 milyon “single” satışına ve 10 milyardan fazla dinlenmeye sahip. DJ Mag’ın bir numarası. İki Grammy, bir Amerikan Müzik Ödülü ve bir Billboard Müzik Ödülü var. 2021’de Guetta müzik kataloğunu 100 milyon ABD Dolarına satan başarılı bir girişimci.

 

Bu arada Suudi Arabistan’a temsil ettiği, sonra da parayı bastırıp satın aldığı için bir övgü yazısı yazdığım sanılmasın. Siyasetle işim yok, bu yazıyı iletişim nasıl kullanılır diye okuyun lütfen.  Bu iş, lobi faaliyeti, PR çalışmaları, içerik analizleri, danışmanlar ile influencer’lar örgüsü, pazarlama ve satın alma süreçleri, dijital alt yapısı kuvvetli bir iletişim stratejisi bütünü.

 

“Ötesine Bak” raporunun her sayfasında güller açmıyor, Suudi Arabistan’ın  kültürel açıdan zengin ve çeşitli görünmediği, ülkedeki koşulların, “muhafazakar, kısıtlı, güvenlik” kelimeleri altında endişe yarattığı, projesinin “kadın hakları sorunları”, “insan hakları ihlalleri”, “muhafazakar görüşler” ve “yükselen fanatizm” algılarıyla mücadele edeceği ifade edilmiş.

 

TURKEY’DEN TÜRKİYE ÇIKMADI

İletişim yalnızca PR değil, bu proje başarılı olursa bütün dünyaya, ama özellikle de bize (!) iletişim öyle yapılmaz böyle yapılır demenin ta kendisi. Malum, “Turkey” ismini “Türkiye” ismine çevirmenin gururunu yaşıyoruz… Övünüyoruz da Suudi kampanyası yanında çırak kaldığımız ortada.  Türkiye ismini kullanmaya başlayan sivil toplum, medya kuruluşu ile ülkelerin sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Dost ve müttefik olarak yere göğe koymadığımız kurum kişi ve ülkelerin Türkiye’nin ismine hassasiyetlerini gören yok.

 

Türkiye’nin iletişimle arası hiçbir zaman iyi olamadı. Bana göre “yarım hamilelik” sendromu. Ne deve ne kuş gibi! Ne yaptıkları belli olmayan üstelik iletişimci dahi olmayan kişilerin elinde dostlar alışverişte görsün projeleri yapıldı durdu. Total stratejiden yoksun, hedefi de amacı da olmayan, vizyon eksikliğinde kıvranan, sürdürülebilirlikten nasibini almamış, parası olmamasına rağmen hovardaca saçan, böylece kendisi değil kim olduklarını dahi bilmediğimiz kişilerin ve kurumların kazandığı bir süreç… Hatırlatmak isterim; Türk Hava Yolları reklamlarına ahı gitmiş vahı kalmış birkaç ünlü ki, bir kısmının ismi bile şaibeli, koymak, iletişimden sayılamaz.

 

GOLFDEN FUTBOLA

Muhammed bin Salman itibarını aklamak için her şeyi yapıyor, ABD eski Başkanı Donald Trump’ın sahip olduğu kulüplerde Golf Serisi turnuvasından giriyor, Suudi Kamu Yatırım Fonu aracılığıyla İngiliz Newcastle United’dan çıkıyor… Yakın zamana kadar sokağa çıkamayan, araba kullanamayan hangi arada kariyer yolunu tırmandıklarını bilemediğimiz Suudi kadınlarına dair kariyer öyküleri Linkedin kampanyalarını süslüyor.  MİLYON MİLYON DOLARLARPolitico haberine göre Edelman, farklı Suudi kurumları da temsil ediyor. Ajansın iletişim çalışmalarının milyon dolarlarla ifade edildiği söyleniyor. Öyle yüklü olsa gerek ki, “Ötesini Ara” bütçesi sözleşmede dört kategoriye bölünmüş. Araştırma, planlama ve strateji – medya ilişkileri ve stratejik ortaklıklar – sosyal medya planı geliştirme ve erişim – müşteri yönetimi ve raporlaması. Bu kategoriler içinde, çevrimiçi konuşma takibi, izleme faaliyetleri; özellikle Amerikan medyasını hedefleyen ancak toplumun her kesiminden ünlü kişilerle ilişki geliştirme programlarını da yürütüyor. Kampanyaya dahil olacak Hollywood yıldızlarına bir filmden elde edemeyeceği kadar yüksek tekliflerin yapıldığı ifade ediliyor.  Veliaht prensin ilk sosyal çıkışını anımsayan var mı aranızda… O zaman da harcamalar gündeme gelmişti. Tam olarak hangi amaçla olduğu anlaşılmayan ABD gezisi yapan Prens teknoloji merkezlerine, sosyal çevrelere, Oprah Winfrey şovuna ve daha nicelerine katılmıştı… Prensin gezisindeki ihtişam şaşaa lüks anlatıla anlatıla bitirilememişti. Zenginin malı züğürdün çenesini yorarmış…

AKLINI ALIRIM KAMPANYASI

Unutmayalım itibar sahip olabileceğiniz en değerli şey! Uğruna verilmeyecek, yapılmayacak yok. Dünya adaletsiz bir yer maalesef. Milyonlar tek lokma için birkaç kişi itibar için her şeyi verebiliyor.

 

Edelman’ın Suudi hükümetiyle projesi, Amerikan şirketlerinin Orta Doğu ve Suudi Arabistan’a karşı tutumlarını değiştirecek. Bilgilere bakılacak olursa Washington’da, Krallıkla çalışmaktan imtina edenler, itirazlarını geri çekmeye başlamış bile.  “Ötesini Ara” Washington da “arayan” bir ordu yaratmış.

 

Proje kapsamında pek çok çapraz iş birlikleri ortaya çıkacak. Bir tür illüzyon yaratılacak. Taylor Swift, Kylie Jenner ve David Beckham gibi ünlülerin “dönüşüme yardımcı olmak” için çaba sarf edeceği tahmin ediliyor. Bu arada kampanya ABD’li kitle dışında Orta Doğu, İngiltere, kıta Avrupası’nda Almanya, Fransa gibi pazarları hedefliyor. Bu nedenle Twitter, Instagram veya diğer platformlar çalışmanın önemli parçaları olacağını söylememe gerek yok. MTV, Art Basel gibi küresel sanat festivalleri Suudi rüzgarından etkilenecek. İngilizcesi “Search Beyond” kampanyası henüz resmen açıklanmasa da Coachella, Bonnaroo, South by Southwest festivallerine kadar uzanacak görünüyor. Bazı yapılar Suudi fonu aldıklarını açıklamaya henüz hazır görünmüyor. Bunlardan biri de Metropolitan Sanat Müzesi (MET).  Projenin vizyonu uçsuz bucaksız; Suudilerin Metropolitan Sanat Müzesi ile ortaklık açıkladığını duyarsanız şaşırmamanızı öneriyorum. Şimdilik resmi bir şey yok, projeler Suudi makamlarına ayrıntılarıyla sunulan 109 slaytlık sunumda tek tek yer alıyor.

 

 

 

 

Paylaş