Papatya Falı Etkisi: Belirsizliğin Cazibesi

Belirsizlik, yalnızca bilinemezlik değil, yönlendirme, manipülasyon ve ikna için kullanılan bir iletişim tekniği. Tekniğin sorunu, kontrol kaybedildiğinde tehlikeli sonuçlar doğurabilme olasılığı.

Cumartesi günü ABD Başkanı’nın emriyle B-2 bombardıman uçakları İran’ın nükleer tesislerine saldırdı. ABD fiilen İsrail’in İran’la yürüttüğü savaşa dahil oldu.

Pazar günü ABD Başkanı, İran’da rejim değişikliği olasılığını dillendirdi.

Pazartesi günü (dün) ABD Başkanı, İsrail ve İran’ın tam ve kapsamlı bir ateşkes konusunda anlaştığını ilan etti. Şaşırdık. Ateşkes kısa süre sonra bozuldu, artık şaşırmıyoruz.

Zaten niye şaşırıyoruz, hafta başında ABD Başkanı tarihe geçen demecinde “…yapabilirim de yapmayabilirim de…”  demişti. Oyun mu oynuyor sizce, belli ki evet. Bu bir iletişim oyunu.

Belirsizlik Çağı

Geleneksel tarih anlatısı kralların, komutanların, savaşların izini sürerken uzun vadeli yapılara, iklime, ekonomiye ve sosyal zihniyete odaklanır. Yarın tarih olacak bugünün anlatısı ise, günlük şoklara ve haber döngülerine odaklanıyor. Başkan Trump, günlük döngüyü kendi lehine şekillendiren, gerçek zamanlı krizler üreten bir iletişim stratejisi güdüyor. Klasik anlamda propaganda diyebilirsiniz ama değil. Elindeki silah, dikkat mimarisiyle ilgili süreç yönetimi. Günlük ritmi o belirliyor. Dikkat, endişe ve beklenti eğrisini yönetiyor. Kamuoyuyla kurduğu ilişki, gerçeklik inşasının konusu oluyor.

Reality TV 

Kurgunun gerçeklikle yer değiştirilmesi Reality TV. Gerçekle kurmaca arasındaki sınır yok oluyor. Başkan Trump, bu formatı “The Apprentice” programında başarıyla kullandı. Şimdi gerçek hayatta geliştiriyor. Her bölümü şok eden açıklamayla biten, yeni karakterlerin ki, bunlar zaman zaman bakanlar, çoğu zaman düşmanlar, her an medya figürleri olabiliyor. Hepsi sahneye alınıp, tek tek tanıtılıyor. Bir dışavurum yapısı ve yapımı. Bu formatta izleyici pasif bir haber tüketicisi değil; olayın parçası. Rolü aktif, merak eden, duygusal tepki veren, mekanizmanın parçası.

Başkan, sürekli gerilim yaratarak izleyiciyi ekran başında tutan bir TV yapımcısı. Refleksi özetle bu. Müthiş bir medya diline sahip. Kamuoyunu ucu açık senaryolarla baş başa bırakıyor. Bir dünya savaşının çıkıp çıkmayacağına dair bilgilendirme çelişkili beyanlar üzerinden ilerliyor. “Belki katılırız, belki de katılmayız. Kimse benim ne yapacağımı bilemez.” dedikten sonra, “Kararımı iki haftaya kadar vereceğim” diyerek önce medya gündemini belirledi. Sonra jeopolitik dengenin merkezine bir güzel yerleşti. İran’a yönelik sınırlı operasyonun zamanlaması, şovun zirvesiydi.

Beyin, Belirsizliğe Nasıl Tepki Verir?

Nörobilim uzmanı John Coates‚ belirsizliğin insanlar üzerindeki etkisini fizyolojik olarak incelemiş. Beyin, olası senaryolara karşı kendini “hazırda bekletme” moduna alıyormuş. Bu mod; kortizol, adrenalin gibi stres hormonlarını tetikliyor, kısa süreli stres yaratıyor, refleksleri hızlandırıyor, belirsizlik uzun süre devam edince bilişsel performansı düşürüyor, kalp-damar hastalıklarından depresyona kadar birçok sorunu beraberinde getiriyor…

Finans piyasasında çalışan trader’lar üzerinde uzun çalışmalar yapılmış. Hormon seviyeleri piyasa oynaklığı ile neredeyse birebir örtüşüyormuş. Anlıyoruz ki, belirsizlik sürünce karar verme süreçlerini köreltiyor, bireyleri daha temkinli, hatta “kararsız” hale getiriyor.

Belirsizlikle Yönetmek: Volcker, Churchill, Trump

Konuyu farklı sektörlerden de örnekler vererek açıklamak istiyorum. Bir süredir bu konuda yapılan yayınları yakından takip ediyorum. Örneğin, 1980’lerin başında Fed Başkanı Paul Volcker, faiz oranları konusundaki suskunluğuyla piyasalarda “stratejik belirsizlik” uygulayarak enflasyonu düşürmede başarılı olmuştu. Volcker’ın stratejisi, korku yaratmak değil, dikkatli izlenen ama öngörülemeyen bir denge politikasıydı.

Benzer şekilde ünlü siyaset adamı Churchill, Alman donanmasının hareket etmeyip “orada bir yerde olmasının” kendilerine daha fazla baskı yaptığını yazmış notlarında;  “Belirsizliğin kendisi, çarpışmanın kendisinden daha yıpratıcıydı.”

Başkan Trump konuyu günümüze uyarlamış; stratejiyi bir tür kaos teorisine dönüştürerek, hem kamuoyunu hem yöneticileri günlük karar anlarına mahkum ediyor. Sorun şu, bu stratejiyi ne kadar kullanabilirsin? Yapılan yorumlar şu noktada buluşuyor; sürekli uygulandığında kontrolsüzleşiyor ve önce karar alıcıyı, sonra sistemi tahrip ediyor.

Belirsizlik Bir İletişim Aracı

Olabilir mi gerçekten? Yanıt evet. Çeşitleri var mı? Yanıt evet. Örneğin “Stratejik Belirsizlik”. Piyasaları ve kamuoyunu yönlendirmek adına sık kullanlıyor. Faydalı deniyor. Merkez Bankalarının sinyaller vermesi ama kesinlikten kaçınması, bu stratejinin örneklerinden… Bir başkası “Empatik Belirsizlik”. Tıpta, doğru tanıya ulaşmanın zaman aldığı durumlarda hekimlerin belirsizliği hastayla paylaşması. Deniyor ki, güven yaratıyor. Samimi bir iletişim gibi. Üçüncüsü, “Manipülatif Belirsizlik”. İşte bizimkisi bu! Başkan Trump gibi figürler kullanıyor. Korku, beklenti ve kafa karışıklığı yaratıyor. Bireyleri edilgenleşiyor, kurumlara olan güven zedeleniyor.

Papatya Falı Etkisi

Seviyor sevmiyor… seviyor sevmiyor!…  papatya yapraklarını birer birer koparan bir mantık.  O hali sevimli de bu hali pek değil. Yatırımcı, seçmen, hasta kim olursa olsun, hepimiz netlikten ziyade “beklentinin dramına” kapılıyoruz.

Belirsizlik, iyi yönetildiğinde iletişimin sınırlarını genişletebiliyor. Kötüyü düşünmek istemiyorum.  Tahrip gücü yüksek bir bomba.

“Ateşkes”  dendiği an itibarıyla İran İsrail arasındaki savaş 12’nci günündeydı. Yine o an itibarıyla ABD Başkanı barış mimarı, İsrail Başbakanı nükleer tehdidini bertaraf eden, İran lideri ise “gücüm kuvvetim yerinde bir yere gitmiyorum” diyen siyasetçiler olarak görünüyordu. Statüko yok, değişen statüler var. Her gün yeni bir gün. Papatya falına bakmaya devam.

Meraklısına Kaynaklar

Simon Kuper – Financial Times
Makale: “Trump is living on the fourth level of history”
Link: https://www.ft.com/content/5ea21ba5-7194-49a7-90a6-271095272ffc
Özet: Trump’ın siyaseti reality TV ile birleştirmesi, tarihi günlük döngülere indirgemesi üzerine. Fernand Braudel’in tarih zamanlamasıyla karşılaştırıyor.

Andrew Rettman – EU Observer
Makale: Trump, Netanyahu ve İran gerilimi
Link: https://www.ft.com/content/f22c96ac-ed0e-4cda-b531-20f1168c7554
Özet: Trump’ın karar alma süreçlerinin medya güdümünde ve manipülatif olduğuna dair güncel siyasi analiz.

John Coates – Financial Times
Makale: “Trump uses uncertainty as a weapon. But does he know how to aim it?”
Özet: Belirsizliğin sinirbilimsel etkileri, kortizol ile piyasa davranışları arasındaki ilişki, Trump’ın riskli kullanımı.

Paolo Spriano – Medscape (Univadis Italy çevirisi)
Makale: “Managing Uncertainty in the Practice of Medicine”
Özet: Tıpta belirsizlikle başa çıkma yolları, hasta-hekim ilişkisinde şeffaflığın rolü.

Tim Harford – Financial Times / TimHarford.com
Makale: “Uncertainty delays investment”
Link: https://timharford.com/2022/11/uncertainty-delays-investment-please-can-the-conservative-party-take-note/
Özet: Belirsizliğin yatırım kararlarını geciktirmesi, Bernanke ve Marschak’ın çalışmalarından yola çıkan ekonomik analiz.

Paylaş