Koca dayağına karşı mikro kredi

 

Esma Hanım 52 yaşında, 35 yıllık evli. Refah ve Fazilet Partisi döneminde, Kadın Kolları Başkanlığı yaptığını, yıllarca kadınların iş hayatına atılması için çalıştığını söylüyor. Ama görülüyor ki kendisine faydası olmamış. Herhalde kendi söylediklerine kendisi de inanmamış. Esma Hanım sevgili eşi Konya eski Belediye Başkanı, AKP milletvekili Halil Bey’den dayak yiyerek Türkiye’nin en popüler kadını olarak gündeme oturuverdi. Halil Bey bir vurmuş, bir bağırmış; “Dokunulmazlığım var benim”. Bir vurmuş bir kükremiş, “Git istediğin yere şikayet et.” Esma Hanım’ın yüzünde güller açmış!

AKP’nin tüzüğünde koca dayağına ilişkin bir madde yokmuş meğer. Bu nedenle AKP Esma Hanım’ı harcamayı daha uygun gördü. Esma Hanım kocasının ikinci evliliğine 6 yıldır tahammül ediyormuş. “Beni daha önce dövmedi” diyor ama el kol hareketi yapıp küfür kıyamet girişiyormuş. “Olsun” diyor onlar sayılmazdı. Ta ki yüzü gözü insan içine çıkamayacak şekilde morarana kadar. Halil Bey “Ben de makine değilim ki!” demiş. Makine olsa ayarı kaçırmayacak, usturuplu haddini bildirecek.

AKP sancılı günler geçiriyor. Ne yapacağını bilemiyor. Yukarı tükürse bıyık aşağı tükürse sakal. Halil’i kınasa Ahmetler Mehmetler alınacak… Ara çözüm bulmuşlar, Başbakan, Halil Bey’i gördüğü yerde kafasını çevirecek, selam vermeyecek. Olay kapanacak.

Ezilen kadın Esma Hanım’ın verdiği demeçleri okuyunca, siz de göreceksiniz, çözüm mikro kredi: “…Ben, feminist bir kadın değilim. Ama, kadınlar mutlaka çalışmalı. Ben, ‘çalışan kadın, hemen erkeğine karşı çıksın, para kazanıyorum diye evliliklerini bozsun’ demiyorum. Ama, kadınların sosyal güvenceleri olmalı.” Madem tüzükte dayak yok, mikro krediye de sahip çıkmıştınız, dağıtın önce milletvekilleri eşlerine sonra diğer ezilen kadınlara. Kadınlar dayaktan kurtulsun.

AKP Diyarbakır milletvekili ve Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Aziz Akgül’ün daveti üzerine geçtiğimiz hafta Türkiye’ye Bangladeşli Profesör Muhammed Yunus geldi. Mikro kredinin fikir babası olarak tanınan Yunus, ülkesinde 70 bin dilencinin, “Mikro kredi” programı sayesinde iş sahibi oldukları yönündeki açıklamasıyla dikkatlerinizi çekmiş olabilir. Ne alakası var dayakla mikro kredinin diye düşünebilirsiniz. Çok derin ilişkisi var. Kadının cebinde para olursa, biraz zor yumruk sallarsınız. İlahi adalet bu olsa gerek, Muhammed Yunus, Başkanı AKP Milletvekili olan  Türkiye İsrafı Önleme Vakfı tarafından TBMM’de düzenlenen konferansta, kürsüden, mikro kredinin kadınları hedeflediğini, kadınlar güçlendikçe aşırı dinci yaklaşımların ve dini partilerin etkisinin azaldığını söylerken, Türkiye, koca dayağından sonra “kadınlar çalışın” çağrısı yapan Esma Hanım vak’asıyla meşguldü. Muhtemeldir ki eşini döven Halil Bey de o sıralarda siyasi kariyerini yitirme telaşıyla dizini dövüyordu.

Mikro Kredi Projesi hafife alınacak bir oluşum değil. Kredi, iş yapma fikri olup, küçük bir başlangıç sermayesine ihtiyacı olan yoksullara imkan veren bir proje. Sadece güvene dayanan, teminatsız ve kefilsiz küçük sermaye şeklindeki mikro kredi, yoksulların kendi kendilerine yoksulluktan kurtulmaları için etkin bir strateji. Bunu kadınların kocalarından kurtulmaları için etkili bir stratejiye dönüştürmek de anlaşılan mümkün olabiliyor.

Mikro kredi projesi Türkiye’de 2003 yılında Dünya Bankası’nın 500 milyon dolar kredi vermesi ve başbakanlığında ek olarak 130 milyon dolar bütçe ayırmasıyla hayata geçirildi. Söz konusu krediler haftalık geri ödemeler şeklinde bir yıllık vadeye sahipti. Bugüne kadar geri ödemelerde yüzde 100 geri dönüş sağlandı, krediden yararlananların tümü taksitlerini ödedi.

Mikro kredinin Türkiye’deki en başarılı örneklerinden biri Kadriye Çiçek. Çiçek, 25 yaşında. 15 yaşındayken kendisinden 10 yaş büyük biriyle evlendirilmiş. Koca dayağından yılınca 22’sinde baba evine dönmüş. Boşanmış Kadriye’yi çevre rahat bırakmamış. Kadriye de “el mi yaman bey mi?” diyerek pabuç bırakmamış. Kadriye gibilerin sayısı ne yazık ki bir elin parmaklarını geçmiyor. Komşularından mikro kredi denen bir şey olduğunu duyup başvuru yapmış. İlk kredisi 500 YTL. Emanet eşyalarla ücra bir semtte kuaför dükkanı açmış. Her hafta 13.5 YTL geri ödeme yaparak krediyi kapamış. Alışınca, ikinci mikro krediye de başvurmuş: Tam 800 YTL. Biriktirdiği parayı da üzerine koyunca daha büyük bir dükkana geçmiş. Kadriye son olarak kuaför dükkanının yanına bir de gelinlik mağazası açtı. Kadriye artık özgür, darısı Esma’nın başına.

Mikro kredi dünyanın değişik bölgelerinde başarıyla uygulandı. 2003 yılı sonu itibariyle dünyada 58 milyon aile bu imkanlardan istifade etti. Bu sistemin en kötüsü yüzde 98 gibi yüksek geri ödeme oranına sahip. Bir başka dikkat çekici ve önemli nokta ise bugüne kadar mikro krediden yararlananların yüzde 48’inin fakirlik sınırının üzerine çıkması.

Haydi kadınlar, hem fakirliğe hem koca dayağına son. Cebiniz doldukça size kalkan eller inecek. Ne dersiniz, Esmalar kurtulabilir mi? Esmaların kurtulması kocaları mutlu eder mi?

 

 

Paylaş