Fotoğraf da Bir İçeriktir

Fotoğraf, bireysel kimliğimizin önemli kilometretaşı. Algımız. Fotoğraf çekmeyi-çektirmeyi çok seviyoruz. Her anı belgelemek üzere birbirimizle yarışıyoruz. Hal böyle olsa da gerekli özeni göstermekten uzak duruyoruz. Özen derken neyi kastettiğimi açıklamam gerek. Makyaj, giyim, dekor etc… kastetmiyorum. Fotoğrafta görsellik tabii ki önemli! Ancak kendimizi o kadar çok kaptırıyoruz ki, fotoğrafın albenisi çoğunlukla hikayesinin önüne geçiyor. Fotoğrafın büyüsüne o kadar kapılıyoruz ki, içeriğini ikinci plana atabiliyoruz.

Dijital teknolojilerdeki gelişme ve iletişimin yaygınlaşması dışa dönük kimliklerimizi besledi. Çok kolay çekiyor ve aynı kolaylıkla paylaşıyoruz. O kadar çok çekiyor ve paylaşıyoruz ki, kaos içinde kaybolabiliyoruz. O kadar çok fotoğraf içinde bizi yansıtan kalıcı ve içeriği olan görsel yakalamakta her zaman istenen başarıyı gösteremeyebiliyoruz. Toplum içinde farklı roller ve görevlere sahip olduğumuzu, zamanın ruhunu yakalamak zorunda bulunduğumuzu, kimliğimizin sürdürülebilir yaklaşıma sahip olması gerektiğini unutabildiğimiz gibi, bazılarımız bu konuda bir bilinç oluşturmadan yaşam sürebiliyor.

Fotoğraf, bireysel tarihimize bıraktiğımız bir not. O tarih ki, yeri geliyor kariyerimizi, yeri geliyor tarihçemizi, soy ağacımızı ifade edebildiği gibi, nereye gittiğimizi yani geleceğimizi de gösteriyor. Fotoğraf anı belgeleyen bir hazine. Anları bir araya getirdiğimizde giriş gelişme sonucu olan bir romanın kahramanıyız. O kahramanı farklı toplumsal rollerde özenle göstermeliyiz. Fotoğraf çekmek kolaylaştıkça, hikayemizi aktarmak o kadar zorlaştı. Fotoğrafın öz içeriğimiz olduğunu anımsadığımızda, rollerimizimi taşıyan içeriklerde çekim yapmak üzere gösterdiğimiz özenin artacağından kuşkum yok.

Gül Deriş Bayram, uzun  yıllar profesyonel kariyer peşinde koştuktan sonra askıya aldığı fotoğrafçılığını canlandırmaya karar verdi. Portre fotoğrafları üzerine uzmanlaşan bir çalışma sergiliyor. Fotoğrafını çektiği kişilerin bakışlarını mimiklerini, gözlerindeki pırıltıyı, mutluluklarını, yaşanmışlıklarını yakalamak, onları oldukları gibi ölümsüzleştirmek gayreti içinde. Fotoğrafın bireysel içeriğimiz olduğunu, farklı anlarımızı farklı rollerimizi olması gereken yerlerde bizi temsil etmek üzere kullanmamızı salık veriyor. Deriş Bayram’la çalışmalarımızı hem anlatabilmek hem anlamlandırabilmek adına, çok keyifli bir fotoğraf seansı da gerçekleştirdik. Fotoğrafın bir içeriği olduğunu yaptığımız çalışmalara sık sık özenle yansıtıyor olsak da, bireysel çalışmalarda bunu bir profesyonelin yönlendirmesiyle icra etmek unutulmaz deneyim sağladı. Sizleri de bu deneyime davet etmek isterim. Bu konuda yaptığımız söyleşileri youtube kanalımdan izleyebilirsiniz.

Anı yakalamak ne kadar özel ise, rolü yakalamak da o kadar önemli….

Paylaş