Fikir Buluşmaları’nın Konuğu Ebru Şinik

NEFES ALMAYI UNUTMAYIN!

Bazen nefes alamadığınızı düşünüyor musunuz? Derin bir nefese ihtiyaç duyuyor musunuz? Boğulur gibi oluyor musunuz? Evet! Zaman zaman nefessiz kalıyoruz. Bu, koşturmaktan değil. Çok sakin olduğumuzu düşündüğümüzde de nefessiz kalabiliyoruz. Peki, ama neden? Nefes almasını mı bilmiyoruz? Oysa doğduklarında bebeklerin poposuna bir şaplak atılır, nefes alma ritmi de bu şekilde başlar diye biliriz. Herkes otomatik olarak nefes alıyorsa ne zaman nefessiz kaldık biz böyle? Ebru Şinik’e neden boğulduğumuzu sordum, o da anlattı.

YAPRAK ÖZER: Hakikaten nefes almasını bilmiyor muyuz?

EBRU ŞİNİK: Otonom sistem nasıl nefes alıp vereceğini son derece iyi biliyor fakat konu dönüp dolaşıp yine strese geliyor. Bilirsiniz bebeklerin nefes aldıkları zaman göbekleri şişer ve nefes verirken göbekleri bir balon gibi inerek omurgaya doğru çekilir. Buna diyafram nefesi deniyor. İnsanoğlunun sahip olduğu temel nefes aslında bu. Solunum fizyolojisi çalışırken diyafram kasının da aktif bir şekilde çalışması lazım. Büyümeye başladıkça, stresli durumlarla karşı karşıya kaldıkça farkında olmadan nefesimizi tutarız. Bu nefes tutmalarımız gün içinde çoğalmaya başladığı zaman diyafram nefesini unutup göğüs nefesine geçeriz. Dolayısıyla kronik stresin bize mirası solunum fizyolojisindeki o nefes sirkülasyonunu bloke etmeye başlamak oluyor.

YAPRAK ÖZER: Peki, günde kaç defa strese dayalı nefes almayı unutuyoruz?

EBRU ŞİNİK: Bu tamamen o kişinin stresi ne kadar tolere edebildiği ile ilgili bir şey. Doğru nefes ile ilgili şunu söylemek istiyorum. Doğru nefes almak kesinlikle burundan olur. Solunum için yaratılmış organımız burnumuzdur, ağzımız değil. Yani gündelik yaşamda nasıl nefes almalıyız?, diye soruyorsanız kesinlikle burundan nefes alıp vermeliyiz, ağızdan değil. Ağzımızdan aldığımız her nefes bedenimizdeki enerjiyi biraz daha götürür.

YAPRAK ÖZER: Konuşurken galiba ikisi birbirine karışıyor.

EBRU ŞİNİK: Evet, konuşurken karışıyor. Konuşurken hiç dikkat etmeyin. Yemek yerken, konuşurken, şarkı söylerken burun ve ağız karışık bir şekilde o ritmi tamamlıyor ancak. ağzımızı kullanmıyorken burundan nefes alıp vermek lazım. Burun nefeslerinin önemi çok fazla. Burun nefesi mikro partiküllerin ciğerlere inmesine mani olan mükemmel bir filtreleme mekanizması. Ağızda böyle bir şey yok. Ayrıca burun nefesi kadınlar için çok önemli. Çünkü burun nefesi ağız nefesine göre metabolizmayı yüzde 50 hızlandırır. Bir başka faydası, burun nefesi kalp krizini önler. Burnundan nefes alıp verdiğimiz zaman burun içi kıllarının ucundan salgılanan bir molekül kan sirkülasyonu vasıtasıyla bütün bedenimizde dolaşıp damarları açar ve rahat kan akışı sağlar. Ağızdan aldığımızda böyle bir şey olmuyor.

YAPRAK ÖZER: Hücrelerimize oksijenin gitmesinin önemi hep vurgulanıyor.

EBRU ŞİNİK: Burun nefesi özellikle burundan nefes vermeye başladığımız zaman parasempatik sinir sistemi dediğimiz yani bizi şifalandıran, iyileştiren, hücreleri yenileyen, bizi mutlu eden, sempatik sinir sistemi aktif bir şekilde çalışır. Bir de burun nefesleri çok ciddi hem fiziksel hem de zihinsel detoks mekanizmalarını aktif hale getiriyor.
Bedenimizin en büyük detoks sistemlerinden bir tanesi lenfatik drenaj sistemi, yani bütün cildimiz. Cildimiz üzerinden karaciğerden fazla toksin atarız. Nefes alıp verdikçe diyafram kasınız, yani göbeğiniz şişip indikçe lenfatik sinir sistemi de çalışır ve toksin atar.

YAPRAK ÖZER: Metabolizmamızı bozmayalım diyorsunuz. Doğanın bize verdiği hediyeyi kendi elimizle mahvediyormuşuz gibi hissettim.

EBRU ŞİNİK: Stres yönetimi egzersizleri olarak da bilinen doğru nefes alma yöntemlerini ve nefes egzersizlerini hayatımıza entegre etmeye başladıktan sonra doğanın bize verdiği o iyilik halini yaşamaya başlıyoruz. Ben kendimden örnek vereyim. Anksiyete problemimi nefes egzersizleri ve meditasyon ile yendim. Dr. Chopra, sabahları 10 dakikalık bir nefes egzersizi verdi, onu yaptım. Akşamları yatmadan önce de aynı nefes egzersizini yaptım, bir ilaç reçetesi gibi. Günde 20 dakika nefes egzersizi çalıştım, 20 dakika da meditasyon yaptım. Güne 5 dakika da olsa belli bir nefes egzersizi ile başladığınız zaman, tüm gün boyunca merkezi sinir sisteminiz dengede kalıyor. Uykusuzluk varsa gece yatmadan önce de uygulamanızı öneririm. Uykusuzluğa karşı panzehir. Neden uyuyamıyor insan; beden yorgunken, zihin izin vermiyor. Zihin çok dolu. İyilik halimizi yükseltmek için günde 5 dakika kendimize ayırmayı çok görüyorsak, zaten oturup bir gündelik ajandamıza bakmamız ve düşünmemiz lazım, öyle değil mi?

Röportajın tamamı için:

Paylaş