Büyük Veri Batırıyor

Büyük Veri, yani popüler tanımıyla Big Data kabus mu? Uluslararası hizmet firması, teknoloji ve danışmanlık alanındaki uzmanlığıyla tanınan Capgemini, 10 ülkede, farklı sektörlerden bin adet “karar verici” yöneticiyle yaptığı görüşme sonuçlarını bir rapor olarak açıkladı. Büyük Veri büyük sorun! Adeta saatli bomba… Aslında Capgemini’nin yaptığı işi tanımlamaktan başka bir şey değil, bomba denen şey çağın vebası! Büyük veri geleneksel işletmelerin sonu.

Araştırmaya katılanların yüzde 64’ü büyük verinin geleneksel iş yapma şekillerini değiştireceğini, geleneksel olmayan yeni tedarikçilerin sektörlerine gireceğini düşünüyor ve bir parçalanma yaşanmasını bekliyor. Yüzde 53 ise veri destekli start-up’lardan kaynaklı yüksek bir rekabetle yüz yüze olduklarını söylüyor. Büyük veri hem bir fırsat hem de bir endişe kaynağı… Büyük firmalar büyüdükçe hantallaşıyor, hareket kabiliyetlerini kaybediyor. Küçükler hızlı hareket etmek için fikir üretiyor, geliştiriyor, uygulamaya sokuyor.

Tam olarak ne demek istediğimi anlatabilmem için çok basit bir örnek vermeme izin verin:

Bir kitapçı, bir süpermarket, bir hastane, imalathane sahibi olabilirisiniz. Diyelim kitapçısınız, fiziksel ortamda hangi kitapların satıldığını, hangilerinin satılmadığını takip edebiliyorsunuz. Babadan kalma usulde tıkır tıkır işliyor ama ne uzuyor ne kısalıyorsunuz. Karar verildi; satışlar online platforma geçirildi. Ciddi de yatırım yapıldı, modernleşmek gerek. Bilgi işlem sayesinde iş yapma biçimi kökten değişti. Artık farklı ihtiyaçlarımız var… Müşterinin ne satın aldığı değil, başka hangi ürünlere baktığı, promosyonlardan, yorumlardan nasıl etkilendiğini öğrenmek istiyorsunuz, diğer gruplar ve bireylerle ortak noktalarını teşhis etmenin önemini görüyorsunuz… Bilgi birikiyor, kategorilere ayrılıyor, müşteri sınıflandırılıyor… Yetmiyor! Daha da ötesi algoritmalarla Ahmet Beyin gelecek ay hangi yazarı sorabileceğini, Ayşe Hanımın 3 yıl sonra hangi sağlık şikayetini geliştireceğini bilmek istiyorsunuz… Bunun adı geleceği satın almak, diğer bir ifadeyle ıskalamadan yorum yapma kabiliyeti.

Aslında konu büyük veri değil, isabetli yorum! Yönetim dergisi Harvard Business Review yorumlarından bir tanesi, büyük veriyi geleneksel işletmeleri devre dışı bırakabilen büyük kabus olarak yorumlamış. Ben nereden baktığımıza bağlı olduğunu düşünüyorum.
Büyük veriye sadece inovatif bir gelişme olarak bakmak doğru değil. Capgemini araştırmasında işletmelerin rekabetçi yapısını koruması ve hayatta kalması için olmazsa olmaz bir dönüşümü ifade ettiğine dikkat çekiliyor. Özetle, büyük veri bakış açısı demek.

Teknoloji araştırma şirketi Gartner’a göre 2016 yılında büyük verinin IT harcamalarındaki payı 232 milyar dolara ulaşacak. Bu yeni alametifarika ile birlikte özellikle müşteri deneyiminin geliştirilmesi noktasında radikal bir değişim yaşanıyor. Yine aynı araştırma şirketine göre; ulaştırma, sağlık, sigorta, medya, iletişim, perakende ve bankacılık sektörleri bu fırtınadan büyük ölçüde etkilenecek. Asıl savaş ise en ilişkili öngörüleri içeren verilerin hızla paraya çevrilmesi konusunda bekleniyor. Öyle ki, datanın kendisi satılan üründen daha değerli hale gelebilecek. Büyük veri teknolojileri mümkün kılacak yeni iş modellerinin kapılarını açıyor.

IDG Enterprise’ın büyük veriye yatırım yapan ya da yatırım yapmayı düşünen bin 139 şirketi kapsayan araştırmasına göre, geçtiğimiz yıl veriye dayalı projeler başlatan organizasyonların sayısı yüzde 125 arttı. İşletme bazında veriye dair girişimler için ortalama 7,4 milyon dolar harcama yapılacağı öngörülüyor. Teknoloji yatırımının nedeni çok sosyal: karar verme kalitesini yükseltmek, planlama ve öngörü kabiliyetini iyileştirmek ve karar verme hızını artırmak için…

ABD’de büyük veri girişimleri için ayrılan fonlar konuya verilen önemin en iyi göstergesi. En çok fonlanan start-up’lar ile fonlanma miktarlarının ilginizi çekebileceğini düşünerek, adını sanını duymadığınız firma listesinden bir kesit sunmak istiyorum:

• Cloudera $1,040 milyar USD
• PalantirTechnologies $950 milyon USD
• MongoDB $311 milyon USD
• Domo $250 milyon USD
• Mu Sigma $195 milyon USD
• DataStax $190 milyon USD
• MapR $174 milyon USD
• Opera Solutions $122.2 milyon USD
• Guavus $107 milyon USD
• Adaptive Insights $101.3 milyon USD
• GoodData $101.2 milyon USD
Kaynak: Forbes

Dünyada yeni bir kırılma noktası beklenedursun, Türkiye’de kırılma deyince sanırım son zamanlarda yalnızca siyaset anlaşılıyor. Yazık değil mi?… Oysa zaman hızla akıp gidiyor. Türkiye’de hiç mi bir şey yapılmıyor derseniz… Doğrusu çalışmalarla ilgili elimizde pek bir bilgi yok. Ülkemizde girişimciler ve aynı zamanda melek yatırımcı kitlesi için şirketlerin yakın geleceğini biçimlendirecek büyük veri çözümlerine odaklanmak şüphesiz bir fırsat…

Peki Türkiye momentumu yakalayabiliyor mu? Şüphem var. Okyanustan bir damla olarak, “büyük veri”ye ilişkin küçük bir örnek: “bulut uygulamalar”. Devlet desteğini arkasına alan kuruluşlar bile büyük veri teknolojisini büyük depo algısıyla ıskalıyor. İrili ufaklı çıkan bir çok firmanın sunduğu hizmet parmaklarıyla işaret ettikleri bulut olsa da, fiziki server yapılanmasıyla veriyi istiflemekten öteye geçemiyor… Nerede yorum? Nerede Ahmet Beyin gelecek ay okuyabileceği yazara dair ipucu, nerede Ayşe Hanımın böbreğinde oluşabilecek tehlikeli tümöre ilişkin tedavi detayları… Şirketlere bulutta depolama alanı satmak yerine müşteri deneyimini değer haline getirip satmak iyi olmaz mı?

Büyük Türkiye, büyük düşünen irili ufaklı projelerle büyüyebilir. Firmaların en önemli sermayesi fikir. Çoğu içeride geliştiremediği için dışarıdan satın almak istiyor. Girişimciler ve melek yatırımcılar için büyük fırsatlar bulunuyor. Baktığımız yerde görmek, cesaret etmek, fırsat vermek, desteklemek, fonlamak, hayal etmek, gerekiyor.

Keiretsu’ya ne düşüyor: Girişimcilerde, ilginç fikir ve iş planlarını teşvik ederek, momentumu yakalayan kaliteli yerli fikirlerin ortaya çıkmasını sağlamak. Melek’leri de geleceği yaratacak iş planlarına yatırım yapmak üzere seçici olmaya heveslendirmek.09

Paylaş