Bir Stajyerin Hikayesi

Ortalama iki yıl önce İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’yle bir tür anlaşma yaptık. Bu okulun 3 ya da 4’üncü sınıfında okuyan öğrenciler gelip bizim şirkette staj yapabilecekti. Di’li geçmiş zaman kullanıyorum nedenini hemen açıklayacağım. Bir heves bu okuldan iki arkadaşımız geldi. İki genç kadın. Staj deyip geçmemek gerek, mülakat yaptık. Uygun olduklarına karar verdik ve işe başlattık.

Anlaşma şartları şöyle, bu staj programını sürekli yapalım, gelen arkadaşları eğitelim, onlara pratik hayattan çözümler gösterelim, aralarından iyi olanlar ve staj dönemini başarıyla tamamlayanlar kalsın. Bünyemizde istihdam edebilecekler bizde kalsın, yoksa başka benzer kurumlara onları tavsiye edelim, işe girmelerine yardımcı olalım.

Staj denince getir götür işi akla gelir. Bunu yapmazsa, stajyer bir köşede saksı gibi bekletilir. O sıkılır, siz onu görmekten sıkılırsınız. Mutsuzluk yaratır.

Bir şartımız da gelenlerin eti senin kemiği benim diğer herkes gibi çalışması zorunluluğu. Yani onlara eksik insan muamelesi yapılmayacak.

İlk iki stajyerimizinden biri süre sonunda fire verdi. Ama süresini tamamladı. “Derslerime zaman ayırmam gerekiyor” dedi ve okuluna döndü. Diğeri ben ikisini birden yürütebilirim deyip mezuniyet takvimini yaptı, takvimi bize onaylattı, ne zaman geleceğim dediyse geldi, işi arta kaldıysa yanına aldı, bir şekilde evde yaptı…

Onun adı Demet. Mini minnacık bir şey. Sevimli. Sessiz.

Demet mezun olana kadar gık demedi. Derslerini çalıştı, işe gelip gitti. Üzerine sorumluluk almaktan kaçınmadı. Sonra bir gün bir baktık onsuz hayat olmuyor. Demet’in mezuniyeti geldi. Devam etmeyi teklif ettik. “Tamam” dedi.

Önce oturduk bir toplantı yaptık. Neler öğrendiğini çıkardık. Öğrenmediklerini gözden geçirdik. Nasıl bir yöntem izlemek gerektiğini belirledik. Kolay bir toplantı değildi. Zaman zaman Demet’in yüzü güldü, zaman zaman gözleri doldu…

Kararlılıkla yola koyulduk.

Demet’i kazandığımız için çok mutluyum doğrusu. İşin ilginç yanı bugün İndeks Strateji Yarışmaları ona emanet. Yani Türkiye’nin ilk staj yarışmasının sorumlusu Demet. Bizim eski stajyer. Başvuranlarla bire bir ilgileniyor, onları yönlendiriyor, süreçleri izliyor. Kolay olmadı, böyle bir yarışmanın sorumluluğunu almak için kendisini geliştirmesi gerekti. Teknik bilgisi seviyesini yükseltmesi şarttı. Yaptı. Sorumluluktan kaçmadı.

Bugün yarışmayı ondan başka birine emanet etmek aklımın köşesinden geçmez. Bir başkasının benim güvenimi kazanması zaman alacak. Bu arada Demet’in tek işi bu değil. Bu yan işi. O da diğer arkadaşlarımız gibi, aslında haber kovalıyor, araştırma yapıyor, yazı yazıyor, röportaja gidiyor.

Diğerlerine ne oldu. Zaman içinde tek tük de olsa bu okuldan gelip giden arkadaşlar oldu… İnanılır gibi değil ama bazıları istedi ailelerinden izin alamadılar. Babası önce derslerin diyen bir güzel kız üzülerek ayrıldı. Bazılarını geri çevirdik.

Bir başka şartımız dil bilmekti. Dil bilen genç arkadaş henüz kapımızı çalmadı. Beni çok üzüyor. Diğer şartlarımız olması gerekenler. Sorumluluk alacak, kendini geliştirecek…

Hala kapımız açık ama ne yazık ki, şartlara uyanların sayısı çok az…

Üniversitelerimiz liseye denk eğitim verdiği sürece, aileler çocuklarına yaşamı anlatmakta geciktiği sürece, toplum olarak biz gençlerimizi önceliklerimizin sonuna attığımız sürece,  genç arkadaşlarımın çoğunun niteliklerinin beklenin altında kalması kaçınılmaz.

Bu küçük çabamız Demet dışında büyük bir hayal kırıklığına uğradı. Biz yılmadık. Bu sorunu görmezlikten gelmektense üstüne gittik. İndeks Strateji Yarışması’nı yarattık. Türkiye’de daha önce eşi benzeri yapılmamış bir çalışma. Bir şirketin değil. Tüm şirketlerin, Türkiye’nin projesi.

30 Ocak’ta yarışmanın 5’incisi start aldı. İlk dört yarışmada pek çok arkadaşımıza staj olanağı, pek çoğuna da eğitim fırsatı sunduk. Stajyer arkadaşlarımızı izlemeye çalışıyoruz. Bazıları stajlarını başarıyla yaptı, bazıları da doğanın kanunu bu başarılı olamadı, stajı iyi değerlendiremedi. Değerlendirenler hayatı da iyi değerlendireceklerini gösteriyorlar. Stajını başarıyla tamamlayıp tam zamanlı iş teklifi alan arkadaşlarımız bugün işsizler ordusunun değil, profesyonel çalışma gücünün bir parçası.

Staj çoğu fakülte için zorunlu değil. Olmak zorunda da değil. Ama staj yapacaksanız bunu kuralına göre yapmak zorunlu. Terlemeden bir şey olmuyor. Stajda yaşanan problemlerin hepsi stajyer arkadaşlardan kaynaklanmıyor. Türkiye’de ne yazık ki staj kültürü olan kurum sayısı çok az.

Bu ayın forum konusu “staj”. Gelen yorumların bir kısmını paylaşacağım sizlerle. Bir kısmı da soru, onları da yanıtlayacağım. Her zaman olduğu gibi benzerleri elediğimi göreceksiniz. Buyurun foruma;

E.Y.,18-23

Merhabalar, 9 Eylül Üniversitesi Çalışma Ekonomisi 3.sınıf öğrencisiyim. Bu konuya değindiğiniz için teşekkür ederim. Gerçekten en büyük derdimiz staj yapabilmek. Aslında staj derken ne anlamda kullanıldığına bakmak gerek. Çünkü bir sürü staj çeşidi var. Dosya doldurmak maksatlı yapılan başvurular gibi. 2 senedir staj yapıyorum. Stajın öğretici olup olmamasının bence birkaç kriteri var. Birincisi staj yaptığın yerdeki çalışanlar tanıdıklarınsa haliyle çok ilgileniyorlar. Ama tanımadığın bir yer/kişilerin arasındaysan açıkçası pek bir görev düşmüyor. Fotokopi / faks hariç. Diğer durum ise, stajının zorunlu olup olmaması. Bizim zorunlu değil, mesela bu yüzden kendimi stajyer yaptırmak için çalmadığım kapı kalmadı diyebilirim. Birçok şirkette stajyer kelimesi yanlış anlaşılıyor. Onlar biz işi bilmediğimiz için bize görev vermiyorlar. Halbuki biz zaten oraya işi öğrenmeye gidiyoruz. İşi bilip de çalışmaya değil. Görev verilmediği takdirde nasıl öğrenebiliriz ki? Zaten okulda her şey teoride kalıyor. Bu konudaki görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim.
Sorun da bu değil mi zaten… Çalışma hayatına başlayanlar gibi staj için aldığınız kişilerin çalışmalarını düzenleyen bir sistem olmalı. Staj ülkemizde tanıdık vasıtasıyla yapılan, okullar istediği için bir imza olarak görülüyor. Sanırım terslik buradan kaynaklanıyor. Okulların staj konusunda daha aktif olması şart. Yalnızca nerelerde staj yapılır diye bir liste çıkarmak da değil, aynı zamanda stajın takibi sağlanmalı, geri bildirim alınmalı. Staj hem öğrenci arkadaşlar hem de kuruluşlar için öğrenilmesi gereken bir süreç. Her iki taraf da ne yapacağını hala iyi bilmiyor.

  1. B., 18-23

    Ben Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İşletme 3. sınıf öğrencisiyim. Benim diğer üniversitelerdeki öğrenciler karşısında şansım ne kadar? Diğer bir sorum, ben staj yapmadan iş bulmanın çok zor olduğunu biliyorum. Ancak iş ilanlarına baktığımda genelde işle ilgili deneyim istiyorlar. O zaman sizce ben staj yapmadan iş bulabilir miyim? Benim diğer bir sorum da iş hayatıyla ilgili olacak. Okuduğum bölümle ilgili işler genelde hep büyük şehirlerde oluyor. Benim şimdi iş bulmam için memleketimi değiştirmem gerekiyor.
    İş olanakları söylediğin gibi daha çok büyük illerde. Türkiye’nin en önemli sorunu bu. İş yaratamamak. Biliyorsun ciddi bir işsizlik rakamıyla boğuşuyoruz. İşin garibi ekonomik göstergeler iyiye gitse bile iş yaratamıyoruz. Bu konuda ne yapacağımızı da bilmiyoruz. Bulunduğun yerde staj ayarlayabilmek için çok umutlu olmasam da okulunun kariyer bölümü ya da benzer bir bölümü varsa başvurmanı tavsiye ederim. Staj için şehir dışına çıkmak mümkünse güzel, ama pek çok arkadaşımız için olanak dışı. Bu arada en büyük tavsiyem yılmadan araman. Birebir bölümünle ilgili bir staj yapmak zorunda değilsin, stajın bir amacı da iş dünyasını ve iş yapış şekillerini biraz olsun tanıyabilmektir.
  2. T., 18-23

    Merhaba, üniversiteden mezun olduktan sonra ben de hemen iş bulmak istiyorum. Fakat tecrübesiz eleman istenmiyor. Ne yapacağım bu durumda? İyi bir yerde staj yapmak istiyorum ne önerirsiniz? Uluslararası 2.sınıf öğrencisiyim.

A.R. U., 18-23

Her işveren işe deneyimli eleman almak istiyor. Peki herkes deneyimlileri işe alıyorsa, yeni mezunlar bu işlere nasıl girecek?
Evet, herkes deneyimli istiyor. Çünkü üniversiteden çıkan arkadaşların kitapların satırları arasında geçen bilgilerden haberi var ama gerçeklerden yok. Üniversite ile iş dünyası bir türlü istenen beraberliği ve uyumu sağlayamadı. Üniversiteler ne yazık ki sanki bu ülkeye insan yetiştirmiyor. Böyle bir kaygı görülmüyor. İş dünyasında ise gençlerin bir şekilde eğitimini sağlayabilecek geçici sınırlı formüllere katkıda bulunmak gibi bir kültürü yok.

24-29

Denetçi yardımcısı olarak çalışıyorum. Staj konusu hep kafamı bulandıran bir konu. Hep denir ki, “Staj yapmak şarttır, eğer iş bulmak istiyorsan.” Ben bu görüşe katılmıyorum. Çalıştığım yerde ve tanık olduğum diğer yerlerde böyle bir şey genelde geçerli değil. Çünkü insanlar stajyer de olsa sizin niteliklerinize, uyumunuza, isteğinize bakıyor. Ben stajyer olup birkaç ay sonra giden pek çok insan tanıdım. Ayrıca iş hayatında sadece mesleki bilgi de yeterli değil. “Bitir Boğaziçi’ni, sonra 2 dil öğren” işi kap artık geçerli değil. İnsanlar size bakıyor. Belki krizden önce böyleydi, ama şimdi böyle bir şey geçerli değil. Sorum şu: stajyerlik neden bu kadar abartılıyor? Ben bunu bir türlü anlamış değilim. Öyle bir hale geldi ki, stajyerlik bir işe girmenin kıstası olmuş durumda. Acaba bu Türkiye’ye özgü bir şey mi, yoksa yurtdışında da benzer bir yaklaşım var mı? Ayrıca sizin bu konuya yaklaşımınız nedir?
Staj yapmaya inanıyorum. Yapanların yapmayanlara göre daha donanımlı olduğunu düşünüyorum. Stajını, sözüm ona çalıştığı kuruma uğramadan yapanlar olduğunu ben de biliyorum. Tanıdık vasıtasıyla girdiği stajda yazın güzel zaman geçirenler olduğunu da… Bu stajyer arkadaşlara getir götür işi yapanlar olduğunu da, hatta kendini bilmez bir şekilde kötü davrananlar olduğunu da… Staj bir fırsattır. Kesin bir iş garantisi değil. Bir türlü anlayamadığımız şey bu. Bu fırsatı yakalayanlar, onu ciddiye alanlar mutlaka ileride bir başka noktada iyi bir işe sahip oluyorlar. Benim stajın önemi konusunda kafamda hiçbir soru işareti yok. Stajın şekli ve amacı konusunda ise ne yazık ki çokça var.  Kötü staj deneyimi geçiren ya da tam tersi verimli bir staj yaptığına inanan, bugün işdünyasında karar verebilecek ya da ön ayak olabilecek durumda olan herkesin kendi tecrübesinden yola çıkarak stajın kurumsallaşabilmesi için çabalaması gerekir.

A.D., 18-23

Ben Ticaret meslek lisesi muhasebe bölümü mezunuyum. Ayrıca İ.Ü SBMYO Muhasebe mezunuyum. Şu an İ.Ü İşletme Fakültesi’nde okuyorum. Aynı zamanda İ.Ü SBMYO Dış Tic. ve AB programında yan dal yapıyorum. Sizce iyi bir işe sahip olabilmek için bundan sonra ne yapmalıyım?
Artık işin pratiğine de girmen gerek. Gördüğüm kadarıyla istediğini bulmak için epey uğraş vermişsin. Bir arayış içinde olduğun kesin. Artık bir nokta koyup, bir yerlerden başlamak gerek.

R.A., 18-23

Endüstri mühendisi 3. sınıf öğrencisiyim. Staj yapmak için tercih edebileceğiniz yer ve işimi içeriklerini en iyi öğrenebileceğim kaynak (kitap, internet sitesi, çalışılacak kurum vb.) tavsiyesinde bulunursanız size minnettar kalırım.

18-23

Merhaba ben Marmara Üniversitesi Aktüerya bölümü 2. sınıf öğrencisiyim. Sorum şu: Mezun olduktan sonra birçok kişinin iş bulma, daha doğrusu doğru işi bulma konusunda sıkıntıları olduğu bir gerçek. Ama peki staj yapılacak yerin belirlenmesi de bir sıkıntı değil mi sizce? Yani staj yapılacak yerin adı, markası, tanınması, kalitesi… Ayrıca beni staj yeri tercihi konusunda yönlendirebilirseniz çok memnun olurum.
Türkiye’nin her neresinde bulunursanız bulunun www.indeksiletisim.com adresine girerek, devam etmekte olan strateji yarışmasına katılabilirsiniz. Bu yarışmanın amacı, belli bir sorumluluk almaya hazır, çalışmaya gönüllü, sınava girmekten korkmayan öğrenci arkadaşlara, Türkiye’nin önde gelen kurumlarında staj olanağı sağlamak. Bunun yanı sıra sınırlı iş deneyimi olan çalışan arkadaşlara da kendilerini geliştirecekleri eğitim olanakları sunmak. Staj arayanlarla stajyer arayanları disiplin içinde buluşturmayı hedefliyor bu yarışma. Korkmayan, çalışmaktan zevk alan, kendisini geliştirmek isteyen, stajın önemine inanan arkadaşlara sesleniyorum, zamandan ve eğlenceden fedakarlık yapın. İndeks Strateji Yarışması’nı deneyin. Yarışmayı değil, yanlış anlamayın kendinizi deneyin.

 

Paylaş