Acaba Nereyi İşgal Etsek?

Oscar ödüllü belgesel yapımcısı ve yönetmen Michael Moore’u, ABD’nin yayılmacı, vahşi kapitalizmini yeren yapımlarıyla tanıyoruz. Moore’un 2015 yapımı “Şimdi Nereyi İşgal Edelim (Where to Invade Next)” adlı belgeseli bizi, bir “garip” seyahate çıkarıyor. Garip çünkü, ne söylüyorlarsa tersini yapan bir “gelişmiş ülke” hikayesi bu. Hikayeden ortaya saçılanlar:

Amerikan ordusunun başarısızlık hikayesini sarkastik üslubuyla belgeselin ilk dakikalarında ortaya koyan yönetmen; yok olan orta sınıfa, halkın büyük bir bölümünün yoksullaşmasına değiniyor ve refah içindeki ülkeleri, “işgal gezisine” çıkıyor. Uyuşturucu, kadın hakları, hapishane koşulları, hukuk, eğitim sistemi, sağlıklı beslenme ve çalışan mutluluğu gibi birçok konuyu ele alan Moore; İtalya ve Fransa’dan Portekiz’e, Norveç ve İzlanda’dan Tunus’a kadar giderek, etkileyici örnekler sunuyor: “Madem bir yerleri işgal ediyoruz, o halde Avrupa’yı işgal ederek, Amerika’da olmayan güzellikleri alalım!”

Belgeselin web sitesini de incelemenizi öneriyorum. Sizi çarpıcı birkaç rakam karşılıyor. ABD’deki öğrencilerin kredi borcu toplam 1,3 trilyon dolar, ABD’de tam zamanlı çalışan kadınlara ödenen para, erkeklere ödenen miktarın yüzde 79’u gibi… Rakamlar, geçtiğimiz günlerde onaylanan vergi tasarısıyla daha da dikkat çekici hale geliyor. Tasarı hayata geçerse en fazla geliri olanlara uygulanan yaklaşık yüzde 40’lık vergi dilimi, yüzde 35’e indirilirken en düşük gelirliler için vergi dilimi yüzde 10’dan 12’ye çıkarılacak. Amerika fırsat eşitlikleri ve özgürlükler ülkesi olmaktan artık çok uzak görüşü gittikçe yaygınlaşıyor. Bir diğer gelişme de ülkede “açık interneti” garanti altına alan “ağ tarafsızlığı” kuralının kaldırılması. Artık internet sağlayıcılar, ücretini ödeyen şirketlere internette daha fazla ve hızlı hizmet verebilecek. Bunun da tekel oluşturma ve interneti “paralı yola” düşürme riski var.

Yakın dönem dünya tarihi böyle bir Amerika görmedi. Birleşmiş Milletler’de yapılan Kudüs oylaması, bir zamanların “PRGurusu” Washington’un iletişim dersine ihtiyaç duyduğunu gösterdi. Dünya üzerindeki pek çok başkentte büyükelçileri vekaleten görev yapan, dışişleri bakanını bugün görevden aldı, yok yarın alacak gözüyle bakılan… Kabile devletlerinin bile oy vermezsen sana yardımı keserim cümlesini bu kadar açık telaffuz etmediği bir dil… Michael Moore, belgeselini noktalamasa bu gelişmeleri de yapıma dahil ederdi. Ama dur durak bilmeyen bir aksiyondayız, bence Moore’a daha çok malzeme çıkacaktır. Diğer yandan gelişmeleri fıkra tadında izlemek güzel olmaya güzel de, bunlardan ders çıkarmak gerek.

Paylaş