100 Yaş, Hemen Şimdi!

Teknoloji hemen herşeyi değiştiriyor, en çok da sağlığımızı. Bu alanda varolan gelişmelere baktığımda bir devrim yaşandığını görüyorum, konunun uzmanlarıyla konuştuğumda ise yaşadıklarımızın ve gördüklerimizin yakın gelecekte karşılaşacaklarımızın yanında hiçbir şey olduğunu anlıyorum. Dr. Cenk Tezcan bir tıp doktoru, eğitimini ve deneyimin sağlık alanında kullanmaya devam ediyor olsa da bambaşka ufuklara yelken açmış birisi. Fütürist. Tıp bilimcisi. Sağlığın nasıl ve nereye evrileceğini anlattı. Çok ilginizi çekecek bir söyleşi gerçekleştirdiğimizi düşünüyorum. Keyifle okumanızı diliyorum.

 

Yaprak Özer: Tıp doktoru mu fütürist mi, hangisisiniz?

Cenk Tezcan: Şöyle, tıp doktorluğu sağlık dünyasında bir dolu iş yapma kapısını açtı… ben aynı zamanda hastane tasarımcısıyım, aynı zamanda tıp bilimcisiyim.

Yaprak Özer: Tıp yetmemiş bir kapı aralamış. Doğru mu anlıyorum.

Cenk Tezcan: Yetmedi. Aynen öyle. Tabi Tıp eğitimi almış insanların arasından mimarlar, iletişimciler, eğitimciler, bilişimciler çıkmalı. Sağlık çok farklı bir dünya. İnsanla uğraşan ve sağlıkla uğraşan tek meslek doktorluk

Yaprak Özer:  Fütürizm falcılık mı yoksa bir bilim midir?

Cenk Tezcan: O zaman sağlık tarafından gireyim. İnsanların yüz yaşına kadar yaşamaların normal kabul edilebileceği çok uzak gelecekten değil, önümüzdeki 30 seneden bahsediyorum. Hastanelerin önemini göreceli olarak kaybedeceği bir gelecek…

Yaprak Özer: Otuz yıl  bizi yakalayacak mı? Yoksa çocuklarımızı mı içine alıyor?

Cenk Tezcan: Doğduğumuz anda beklenen yaşam süremiz yaklaşık 70’di. Şimdi teknolojiyle 80-85…  Bugün doğan çocuklar 100 yaşına kadar yaşayabilecekler, tabii eğer  iyi yaşarlarsa… Sağlığımızı belirleyen üç tane faktör var. Birincisi genetik yapımız, ikincisi çevre nerede ve nasıl yaşadığımızla ilgili. Üçüncüsü de yaşam alışkanlıklarımız…  Tabi ki günde iki paket sigara içen biriyle hiç içmeyen birinin sağlık durumu eşit olamaz. Yaşamı da aynı olmayacak, en azından yaşam kalitesi aynı olmayacak. Teknoloji herkesi aynı yaşa kadar yaşatacak ama yaşam kalitesi aynı olmayacak. 30 sene sonra muhtemelen akıllı evlerde yaşayacağız, hastane önemini yitirecek. Kendi doğal yaşama alanlarımızda hastalığımızla uğraşacağız. Doktorumuzla holografik görüntülerle konuşacağız.

Yaprak Özer: Hangi koşullarda hastane bizim için ivedi olacak cerrahi müdahalelerde mi?

Cenk Tezcan: Evet tabi cerrahi müdahalelerde…  laboratuvar için.  Örneğin organlarımızı büyük ihtimalle kök hücre teknolojisiyle  ve doku mühendisliğiyle hastanelerde kendi hücrelerimizden yapacağız. Bu etik bir problem de getiriyor.  Madem  istediğim zaman organımı yaptırabiliyorum, istediğim kadar içki sigara içeyim diyenler olacak. Kaygılarımız yok değil… Şu kadarını söyleyebilirim. sağlık okuryazarlığı artıyor internet ve teknoloji bunu getiriyor, akıllı telefonunuzdan istediğiniz sağlık verisine anında erişebiliyorsunuz.

Yaprak Özer: Sağlık okuryazarlığı nedir ne anlamalıyım?  

Cenk Tezcan: Doktorun sizle konuştuklarını anlayabilme yetisi, sağlık okuryazarlığının tabanını teşkil ediyor.

Yaprak Özer: Tehlikeli; doktorla bir mücadeleye girebileceksiniz.

Cenk Tezcan: Öyle olmak zorunda. Doktorun kendisini geliştirmesi için bir vesile olacak, koyduğu teşhisi ve tedaviyi sorgulayan biri olacak karşısında… Bundan 10 sene önceye kadar doktor ne söylerse onu kabulleniyorduk. Türkiye’de 25 milyon kronik hasta olduğu söyleniyor. 82 milyonun 25 milyonu kronik hasta! Dünyada da böyle.

Yaprak Özer: Doğal mıdır bir toplumun neredeyse dört de birinin kronik hasta olması?

Cenk Tezcan: Aynen öyle. 2030’da dünyada 1/4 olacak. Buna rağmen ilaç kullanma sadakat oranı yüzde 27, her dört kronik hastadan sadece bir tanesi doğru düzgün alıyor tedavisini…

Yaprak Özer: Neden; Anlamadığı için mi, ulaşamadığı için mi?

Cenk Tezcan: Hastalığıyla ilgili farkındalığı yok, bilgisi yok, doktorun anlattıklarını anlamıyor. Sağlık okuryazarlığı Türkiye’de ilkokul 4 düzeyinde!

Yaprak Özer: O kadar düşük

Cenk Tezcan: O kadar düşük. Teknoloji aslında sağlık okuryazarlığını yükseltmeye yarayacak ki, insanlar kendi sağlıklarıyla ilgili sorumluluk alsınlar.

Yaprak Özer: Bir yanda “Sağlık ve Fütürizm” diğer yanda  ilkokul 4. Sınıf  seviyesinde bir toplum! Aradaki makas çok açık…

Cenk Tezcan: Bir taraftan dev dev hastaneler yapılırken bir taraftan da işin koruyucu ve eğitici tarafına girmemiz lazım.

Yaprak Özer: Peki bunu kimlerle yapacağız doktorlarla mı?

Cenk Tezcan: Şunu uz görüyoruz önümüzdeki dönemde hastane ve doktor dışında sağlıkla ilgili kurumlar olacak. Örnek; mobil sağlık kurumları olacak. Teknoloji sensor üstüne gidiyor yani nesnelerin interneti dediğimiz teknolojik gelişim bize şunu ön görüyor; 2030 senesinde, 12 sene sonra dünya üstünde yaşayan her insan ortalama 12 tane birbiriyle konuşabilen sensörlü cihaza sahip olacak. SİRİ de öyle bir şey… Cilt altımıza koyacağımız sensörler de olacak. Sonuçta benim kalp hızımı, uyku durumumu sürekli ölçüyor… hepsi sağlığımla ilgili!

Yaprak Özer: Verilerinizi paylaşmaktan rahatsızlık duymuyor musunuz?

Cenk Tezcan: Bana bir zararı yok kaç adım attığımın kalbimin ne kadar attığının bilinmesinin. Veri güvenliği ve mahremiyeti sadece sağlığın konusu değil. internet üzerinden finansal tüm işlemleri  yapıyoruz… Dünya ekonomisi 74 trilyon dolarlık bir gayri safi milli hasıla çıkarıyor. Bunun  yüzde 9’u sağlığa harcanıyor bütün dünyada. ABD dünyanın en büyük oyuncusu; yüzde 17.4 harcıyor sağlığa ve yapılan bütün projeksiyonlar 2030 senesinde yüzde 25’i bulacağını söylüyor. Bir çözüm bulamazlarsa yeni iş ve kullanım modellerini adapte etmezlerse sağlık harcamaları nedeniyle ABD ekonomisinin çökmesi kaçınılmaz.

Yaprak Özer: Türkiye de durum ne

Cenk Tezcan: Türkiye’de resmi verilerimiz yüzde 6 civarında gösteriyor kimi veriler yüzde 6.8 kimisi 5.9 diyor, ama biz de yaşlanacağız. Türkiye’yi yönetenler hep genç nüfusla övünür, 2050’de bütün dünyada yaşlı yükü en yüksek  iki ülkeden biri Türkiye olacak.

Yaprak Özer: Şimdi fütürizme dönelim.  Bu fikirleri nasıl yorumluyor nereden araştırıyorsunuz?

Cenk Tezcan: Ben profesyonel anlamda fürürist aşamaya  2010 senesinden sonra geçtim. Fütürist olmak için trendleri görebilme yeteneğini kazanmanız gerekir. Fütürist, trendleri yakalayıp görüp hangisi benim için tehdit, hangisi benim için fırsat değerlendirmesi yapar. Tehditleri engellemeye çalışıp fırsatların önünü açan insanlara fütürist diyoruz. Trendleri görüp geleceğini tasarlayan kişiye  diyoruz. Örneğin üniversiteler bugünkü önemini yitirecek, büyük ihtimalle üniversiteler 1 – 2 sene olacak, çoğunda üniversiteye gitmeyeceksiniz hocayı yüz yüze görmeyeceksiniz bile… Örneğin demografik  değişiklikleri görüp insanlar 100 yaşına kadar yaşayacaklarsa o zaman bu insanlara sağlıklı yaşamayı öğretmemiz lazım. Ben bunu gördüm… O yüzden şirket kurdum.

Yaprak Özer: Yani aslında biraz sosyoloji, biraz psikoloji biraz antropoloji…

Cenk Tezcan: Antropoloji çok lazım. Şöyle düşünün, bu teknolojiye adapte olamıyoruz yani bir toplumsal desteğe ihtiyacımız var. Teknolojinin olması yetmiyor. Mobil sağlıkla örneğin cep telefonlarınızda sağlıkla ilgili  100 binin üstünde uygulama var, kimse bilmiyor.

Yaprak Özer: Şuna gelebilir miyim; doktorluk yapay zekadan sonra ortadan kalkacak mesleklerden biri  olmaya aday mı?

Cenk Tezcan: Dönüşür. Doktorlar daha önce sahip olmadıkları donanımlara sahip olacaklar. Doktorluk yapmak çok daha keyifli, çok daha keskin özellikle teşhis ve tedavi konusunda ve çok daha kolay olacak. Yapay zeka hiçbir zaman bir radyoloğun işini elinden almayacak ama yapay zekayla çalışmayı bilmeyen bir radyoloğun işini yapay zekayla çalışmayı bilen bir radyolog alacak. Şöyle düşünün, doktor ekranına benimle ilgili bütün bilgi gelecek, bu tarihte ilk defa olacak.  Aldığımız ilaçların çoğu aynı zamanda bize zararlı. Önümüzdeki 10 sene içinde genetik ve hücre molekül yapımıza göre ilaçlar üretilmeye başlayacak.

Yaprak Özer: 100  yaşına kadar yaşayacağım, ilaçlar bana zararlı… Nasıl olacak

Cenk Tezcan: Şimdi hemen bir mantık yürütelim 2050’de  diyoruz ki, nüfusun  ¼ kronik hasta,  dünya nüfusu da 9.2 milyar olacak. Kaba hesapla 2,5  milyar insan hasta olacak kronik hastalığın şu kötülüğü var ömür uzadıkça bu yaşam alışkanlıklarımıza kötü yaşam alışkanlıklarımıza her bir kronik hasta da birkaç tane kronik hastalık olacak doğal olarak da gün geldiği zaman her öğünde bir avuç ilaç yutmak zorun da kalacaklar. Şöyle bir gelecek bekliyorum; genetik haritamız çıkarılacak… hangi maddeler hangi hastalıklar nelerin var olduğunu bileceğiz kronik hasta olalım olmayalım, ilaçların ham maddelerini ilaç firmalarından alacağız evimizde üç boyutlu bir yazıcıda basacağız. Sistem, hangi saatte hangi öğünde hangi ilacı alacağımızı bilecek ve yapacak. Bu hem maliyetleri azaltacak hem insanların ilaçlarını doğru zamanda doğru şekilde almalarını sağlayacak.  8-10 tane hap yutmak yerine bir adet alacağız.

Yaprak Özer: Organ mühendisi / nano medicalci /çocuk tasarımcısı (genetik mühendisi) olacak diyorsunuz…  Bildiğimiz doktorluk ortadan kalkacak mı?

Cenk Tezcan: Yo yo bunlar doktorun yanında… Doktor da bugün bildiğimiz doktor olmaktan çıkıp belki teknisyen olacak. İç hastalıkları, kadın hastalıkları gibi bir ayırım mı olacak bilmiyorum olmayacak. Doktorluk form olarak çok farklılaşmayacak onu beklemiyoruz. Eğitimi değişecek mutlaka teknoloji sokacağız içine. Hukuk dersi konacak . Genetik ise çok önemli ve doktorluktan farklı bir branş.

Paylaş