Bir Türk ile Türk Gibi İletişim Kurmak

Biz kimiz? Bu soruyu zaman zaman soruyoruz kendimize. Pek çok araştırma da var.

İnsan topluluklarını kümelere ayırmak, onları renklere bölmek doğru mu? Bir boyutuyla cevabım “hayır”. Bu bireysel ve ilkesel bir cevap.

Diğer boyutu teknolojik. Teknolojik olarak, bugün içinde bulunduğumuz tarih kesiti insanları neredeyse tek bir davranış içine sokuyor. Teknoloji sayesinde hepimiz birbirimizden haberdar olabiliyor, etkileniyor ve birbirimizi taklit ettikçe aynılaşıyoruz.

Bir üçüncü boyutuyla, toplumların, toplulukların ve kümelerin birbirinden ayrıldığı ve karakteristik özellikler gösterdiğini düşünüyorum. Bu da profesyonel bakışım.

Profesyonel açıdan hedef kitle odaklı çalışmalar yapmayı önemsiyoruz. Çünkü artık toplu iletişim kurmak mümkün değil. Hedef olan grup, bir ülke, bir bölge, bir okul sınıfı, bir toplantı katılımcıları, aklınıza gelen en büyük ve en küçük küme her neyse olabilir… İlgi alanlarımız,  davranışlarımız, ihtiyaçlarımız, önceliklerimiz farklılaştıkça, iletişim radarımıza takılanlar da farklı oluyor.

İletişim, bir bilgiyi iletmek demek değil. Gönderilen bilginin anlaşılması ve hatta bilginin karşılık bulması demek.

Siz iletişimci olsanız, biz Türklere nasıl iletişim kurgulardınız, düşündünüz mü? Peki siz bir Türk olarak hangi tür iletişim kanalı ve kurgusundan  etkileniyorsunuz,, bunu düşündünüz mü?

Bu yazıda Türklerin gerçekten komik olduğumuzu düşündüğüm iletişim özelliklerine dikkat çekmek istedim.

Türkler, tipik Akdenizli. Dokunmayı, temas kurmayı, konuşurken beden dilini kullanmayı seviyor. Başkalarının, arkadaşlarının, tanıdığı tanımadığı insanların, ve ünlülerin hayatlarını merak ediyor. Tartışmayı, konuşmayı, paylaşmayı seviyor.

TÜİK  verilerine göre bir okul bitirmeyen ve bilgisayar kullananların oranı erkeklerde yaklaşık yüzde 10, kadınlarda yaklaşık yüzde 2. İnternet kullanma oranları da paralel.  Zaten bilgisayar demek Türkler için aslında internet demek. Okuma kaygısı değil, iletişim kurma hevesi oldğu gözleniyor.  Erkek ilkokul mezunlarının yüzde 20’si, kadınlarının yüzde 10’dan fazlası internet kullanıyor. Eğitim arttıkça internetle ilişkimiz yoğunlaşıyor. Eğitim düzeyi yüksekokul ve üzerine gelince erkek de kadın da yüzde 90’ı geçiyor. Burada okuduğunu anlama, kendini ifade etmek öne çıkıyor. Etkileşim içinde yer alan içerikler üzerine bir araştırmaya rastlamadım. Kim ne kadar araştırma yapar, kim ne tür nitelikten yararlanır bilinmiyor. Bilinen, ne kadar eğitim o kadar internet. Herkes haberleşiyor anlayacağınız!

Haberleşmekle kalsa iyi. Teknoloji Türklerden sorulur. İnternet kullanan dört kişiden biri internetten alışveriş yapıyor. Kısacası, korkumuz yok! Buna cahil cesareti de diyebilirsiniz…  İnternet kullanan dört kişiden üçü elektronik  haber, gazete okuyarak dünyayla iletişime geçiyor. Bana çok yüksek bir oran gibi görünüyor. Ne tür haber tükettiğimize dair derinlikli  bir bilgi yok. , İnternet kullanıcılarının yüzde 41,3’ü kamu kurum ve kuruluşlarıyla iletişime geçmek için interneti kullanıyor. Bilişim teknolojileri evlerimizde (TÜİK –2013). Sen neymişsin be abi!

Bu kadarla bitmez… Sosyal medyayı seviyoruz. Foursquare’da Türkiye, ABD’den sonra dünyada en çok check-in yapılan ikinci ülke.  36 milyon internet kullanıcısının yüzde 31.10’u (11 milyondan fazla) Twitter kullanıyor. Facebook kullanıcı sayısı 32 milyonu aştı. Google+ kullanıcısı 1 milyon, aktif Twitter kullanıcısı 6 milyon, Linkedin kullanıcısı 1 milyon civarında.

İletişimi seviyoruz, özgürlük istiyoruz ama yasakçıyız yasakçı! 2013’de erişimi engellenen alan sayısı yaklaşık 28 bine yükseldi. 2014 itibarıyla erişime engellenen web sitelerinin sayısı 40 binden fazla. Twitter ve Youtube’a erişimi  engellemekte sakınca görmedik. Dönemin Cumhurbaşkanı ve bakanları dahil farklı şekillerde erişimi sürdürdü. Yasağı savunanlar bile  fikirlerini Twitter üzerinden yayarak tarih yazdı.

Sonuç olarak Türkler;  internet, sosyal medya gibi çağın tüm yeni iletişim araçlarından ve yeni medyadan yararlanır.  Bu alanlarda kendini geliştirme eğilimine  sahiptir.  İyi eğitimli Türkler internetle yatar kalkar. İyi eğitimden içi dolu eğitimi anlamıyoruz tabii. Yüksek okul diplomasını anlıyoruz ki, o da herkesde var… Araştırmalara göre halkın yarısı  “Yeni” olan her şeye bayılır ve sakınmadan satın alır. Bu nedenle aylık kazancının iki katı tutarında yeni cep telefonu satın almak Türkler için olağandır.  Yasaklar Türkleri korkutmaz, bir yolunu bulunup o yasağı mutlaka deler.

Unutmadan konumuzla dolaylı ilintili bir bilgi, ortalama bir Türk hayatında en fazla bir kitap okuyor.

Paylaş