“Kendimden başka engel tanımadım hayatta…”

“Hiçbir zaman başka modelleri kopyalamadım, hep yeni ve özgün olana koştum” diyen deneyimli gazeteci Yaprak Özer’le iletişim sektöründeki girişimlerini, bu alanda dünden bugüne yaşanan değişimleri ve işine duyduğu hiçbir zaman azalmayan şevki konuştuk.

 

Bu hafta konuğum kıdemli bir gazeteci… Aynı zamanda iletişim sektöründeki bir girişimci. Yaprak Özer, İndeks İçerik İletişim’in kurucusu… Kurumlara mecra bağımsız içerik üretimi ve yönetimi hizmeti sunuyor. Bu arada İçerik Fabrikası’nı da kurmuş. “Türkiye’nin ilk içerik bankası ve içerik satış platformu” diye tanımlıyor. Yayınlanmış 4 kitabı ve uluslararası makaleleri var Yaprak Hanım’ın. İşteki başarısı bir kenara, eşine az rastlanan zarif bir hanımefendi. Aynı gazetede yazdığımızdan dolayı gurur duydum. Ben sordum, o bütün ciddiyetiyle ve nezaketiyle anlattı. Paylaşmasak olmazdı…

 

– Tam olarak ne yaptığınızı kısaca anlatır mısınız ?

Ben İndeks İçerik ve İletişim ile ona bağlı olan şirketlerin kurucusu ve yöneticisiyim. Girişimci bir gazeteci-yazarım. Bireysel olarak danışmanlık hizmeti veriyorum, kurumsal olarak tek işimiz iletişim, ve yalnızca içerik üretiyoruz.

Farklıyız demek istemiyorum, farkımızı anlatayım. Bir tür beyin avcısıyız: İndeks Konuşmacı Ajansı’nda, konuşturuyoruz, İçerik Fabrikası’nda, yazdırıyoruz. Türkiye’nin en değerli beyinlerinin buluştuğu bir klübüz.

Daha iyi anlaşılması için; İndeks Konuşmacı Ajansı yerli yabancı konuşmacı portföyü ve dünyanın farklı coğrafyalarındaki ortaklarıyla Türkiye’nin en büyük  konuşmacı ajansı. İçerik Fabrikası da Türkiye’nin ilk elektronik içerik satış platformu. İçerik Fabrikası’nda editör, yazar, uzman-yazar, fotoğrafçı ve tasarımcılara evsahipliği yapıyoruz. Platformun, dünyada da benzeri az, hatta yok.

Küçük bir parantez açmama izin verirseniz; şemsiye firmamız  İndeks İçerik ve İletişim. İndeks’te, dergi, bülten, kitap, faaliyet raporları,web-intranet içerikleri gibi kurumsal çözümler üretiyoruz. Diğer iddialı hizmetimiz ise Medya İlişkileri Eğitimi ve İndeks Akademi. Burada da tepe yönetime özel danışmanlık veriyoruz.

Yaptığınız işi seçmenizde yaşadıklarınız mı etkili oldu yoksa çocukluktan gelen bir motivasyon mu ?

Mesleğim gazetecilik. Türkiye’nin önde gelen gazete ve televizyonlarında görev aldım. Gazeteciliği de kapsayan daha geniş bir platform olarak gördüğüm “iletişim” alanında yerimi almak istedim.

Gazeteci olarak, harika bir kariyer çizgim oldu. Günlük gazete, dergilerde muhabirlikten yöneticiliğe kadar çıktım, yıllarca TV programları hazırladım, sundum. Köşe yazarıyım, halen Dünya Gazetesi’nde ve farklı elektronik platformlarda yazıyorum. Meslek hayatımda yurt dışı deneyimim ve bağlantılarım oldu, bunların da seçimlerimde etkili olduğunu söyleyebilirim. USA Today ve The Tennessean gazetelerinde çalışmam, gazeteci olarak ufkumun sınırlarını zorladı. Dünya Ekonomik Forumu tarafından “Yarının Küresel Lideri” seçilmem, yürüdüğüm yolda tarifsiz etki yarattı. İletişimci olarak, masanın farklı taraflarında oturunca iletişim/içeriğin gerçek gücünü net olarak görüp, yaşadım.

Anne ve babanızın, ailenizin hayattaki seçimlerinize etkisi oldu mu? Nasıl bir ailede büyüdünüz ?

Hep “sen yaparsın, geri durma” diye destek olup, cesaretlendirdiler. Beni ve hayallerimi sabırla dinlediler, yön gösterdiler… Yetişmemde cinsiyet, din, dil, coğrafyadan bağımsız toplumda “eşit” birey olarak konumlandırdılar. İyi eğitim alabilmem için çabaladılar. Ben onlar sayesinde, kendimden başka engel tanımadım.

– Bu işi yapmaya ne zaman karar verdiniz ?

Gazeteci olmaya sanırım çok küçük yaşlarda karar verdim. Daha ilkokulda, her sabah günün gelişmelerini gönüllü olarak sınıf arkadaşlarıma aktarırdım. Daha geniş bir perpektife geçmem gazetecilikte başarılarım ve deneyimim arttıkça oldu. İşimi kurup girişimci olmamın tam olarak saatini bilmiyorum. Profesyonelliği bırakıp, kendi kanatlarımla uçmaya 2001’de karar verdim. Fikrin doğum sancısını çoktan yaşamaya başlamıştım, adını koyamıyordum. İşi kurduktan sonra sürekli yenilik peşinde koştum; İçerik Fabrikası da Konuşmacı Ajansı da başarılı birer girişim örnekleridir. Hiçbir zaman başka modelleri kopyalamadım, hep yeni ve özgün olana koştum.

– Sosyal Medya yaptığınız işte ne kadar etkili ?

İletişim bir bütün, çalışma şeklimiz 360 derece.

İşlerimizin tümü için sosyal mecra çok önemli. İnternet olmasaydı İçerik Fabrikası ortaya çıkmazdı. Bizim için soluklandığımız hava kadar diyelim…

– Yaptığınız iş dünden bugüne ne kadar değişti ?

Geceyle gündüz kadar değişti.  İçeriği istenen zamanda, istenen uzunlukta istenen tonda, istendiği gibi özel ya da çoklu kullanım olarak üretip teslim ediyoruz… İsteyen istediğini talep ediyor. Tam anlamıyla esneğiz.

İçerik artık yazılı, sözel ya da dijital olmak zorunda değil. Bir ses, bir nefes bir süreç olabilir. Bir renk, sadece bir an olabilir. Mekan, zaman konsepti kalmadı.

Entegre bir sistem kurduk. Bir tarafında Konuşmacı Ajansı var, bir tarafında İçerik Fabrikası, bir tarafta danışmanlık hizmetlerimiz diğer tarafta üretim duruyor… Çok değerli konuşmacı, yazar, çizer, sanatçıyı temsil ediyoruz. Düşünecek olursanız en büyük değişim bu! Örneğin İçerik Fabrikası’nın kendisi. Yüzlerce kategoride binlerce kullanıma hazır, yasal içeriği elektronik olarak satışa sunuyoruz. İçeriği sadece metin olarak algılamayın, fotoğraf, çizim, infografik, video…  Bu, vitrinde görünen kısım, arkada da ayrı bir dünya var. Yüzlerce editör çalışıyor. Bunlar farklı coğrafyalarda bulunuyorlar. Farklı uzmanlıkları var. Portföyümüzün zenginliği iletişimde geldiğimiz son nokta. Yazar çizerin yanında, bloggerlarımızı, fotoğrafçılarımız ve görsel sanatçılarımızı da saymalıyım. Gerek İçerik Fabrikası’nda gerek İndeks Konuşmacı Ajansı’nda teknolojiye ve sisteme büyük yatırım yaptık. Sofistike paneller üzerinde çalışıyoruz.

– Başka hangi mesleği tercih ederdiniz ya da ne yapmak istediniz ?

Sevdiğim işi yapıyorum. İşimi de kendimi de sürekli değiştirip dönüştürdüğüm için, farklı işlere merak sarmaktansa işimde keşfedilmemiş yeni alanlara yönelmek beni cezbediyor.

– Bu işte eğitimin, ilişkilerin ve tecrübenin payı size göre yüzde kaçtır? Özellikle sizin mesleğinizde.

Hepsi ayrı ayrı önemli. Ama içinden seçecek olsam, en önemlisi eğitim derim. İlişki geliştirmekte bir şey yok, herkes geliştirir. İlişkiyi tutundurmak önemli. İlişki bilgi üzerinde ilerlerse kalıcı oluyor. Tecrübe de bir tür eğitim değil mi? Bilgi, tecrübeyi yorumlamaya yarıyor. Eğitime dayalı bilgi olmadan hiçbir şey olmaz.

– Bu işte ekmek var mı? Varsa gençler ve girişimciler nereden başlamalı ?

Her işte ekmek var. Bizimkisi gibi sermayesi insan ve entelektüel birikime dayanan hizmet işlerinde çok kazanma dürtüsü hüsrana dönüşebilir, dikkat. Genç ve girişimci deyince; aklıma özgün ve  yaratıcı olmak geliyor. Toplumdaki boşlukları kollamalılar, ihtiyaçlar çalışacakları alanları belirlemeli. Tabii kalplerinin sesini dinleyecekler.

İşin diğer boyutunda, özellikle İçerik Fabrikası’na donanımlı gençleri çekmek isterim. Yazarak, fotoğraf-video çekerek üretmek isteyen gençlere kapımız açık. Para kazanabilirler. Konuşmacı olmak isteyenleri de bekleriz, konuşmacı olmak ve kitle önünde deneyim paylaşmak tabii ki daha zor. İncelemeleri için izninizle adreslerimizi paylaşalım mı:

www.içerikfabrikasi.com

www.indekskonusmaciajansi.com

 

Dünya Gazetesi-Emre Alkin

 

 

 

Paylaş