Kariyer Rehberi – Nevzat Saygılıoğlu


Gelirler eski Genel Müdürü Prof. Dr. Nevzat Saygılıoğlu. Kariyer Rehberi programının ilk konuğu oldu. Saygılıoğlu vergi, gümrük, turizm ve gelirler gibi neredeyse Türkiye’nin gelir ve gider tablosunun kilit noktasında geçen kariyerine bugün ağırlıklı olarak akademik çalışmalarla devam ediyor. Saygılıoğlu KOBİ’ler konusunda da önemli çalışmalar yapıyor. Aşağıda programda Saygılıoğlu’nun verdiği yanıtları özet olarak bulacaksınız:

KOBİ KİMDİR, TANIMI VAR MIDIR

KOBİ’yle ilgili olarak 2001 yılları sonuna kadar 8-10 ayrı tanım vardı. Hazine Müsteşarlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, KOSGEB ayrı bir tanım yapıyordu, Halk Bankası ayrı bir tanım yapıyordu… Diğer bankalar, Maliye Bakanlığı, vergiyle ilgili çeşitli uygulamalarda ayrı tanımlar yapıyordu. Dolayısıyla ifade yerindeyse tam bir tanım kirliliği vardı. Bakanlar Kurulu tarafından yayınlanan bir yönetmelikte, 2005 yılında doğrudan doğruya ortak ve tek bir tanım haline getirildi. En azından bu tanım şuanda geçerli ve genel kabul gören bir tanım. İstihdam yıllık satış tutarı ve yıllık bilanço tutarı, alınan 3 temel kriter var: Çalıştırdığı personel sayısı 250’nin altında, yıllık satışları ya da bilanço toplamı 25 milyon TL’nin altında olan işletmelere KOBİ diyoruz.

Bunun altındaki ayırım ise mikro ve küçük işletme:

Küçük işletme dediğimiz zaman 1-10 kişi arası personel çalıştırıyorsa, yıllık satış tutarı ya da bilanço toplamı 1 milyon TL’yi aşmıyorsa mikro işletmeden söz ediyoruz.

Küçük işletme dediğimiz zaman en fazla 50 kişiye kadar istihdam yaratan yıllık satış ya da bilanço tutarı 5 milyon TL’yi geçmeyen şirketlerden söz ediyoruz.

KOBİ’LERİN EKONOMİDEKI YERİ

Firmalarımızın yüzde 99’u diyebiliriz. Çok sayıda firma KOBİ niteliğinde. 500 büyük sanayi kuruluşu dışındaki Türkiye’nin geneline baktığımız zaman KOBİ tanımına giren firmalar niteliğinde. Bu KOBİ’ler toplam istihdamın yani Türkiye’deki istihdamın yüzde 76’sını sağlıyor. Şöyle de diyebiliriz; Türkiye’de çalışan her 4 kişiden 3 KOBİ’lerde görev alıyor.

İSTİHDAMI BÜYÜKLER DEĞİL KÜÇÜKLER YARATIYOR

Büyük firmaların makine yollu teknolojilere yöneldiğini biliyoruz. Esas istihdamı küçükler yaratır. Yatırımların yüzde 36’sını KOBİ’ler teşkil ediyor. İhracatımızdaki payları düşük, yüzde 15’lerde, toplam katma değerin dörtte birinden fazlası yani yüzde 26-27’si yine KOBİ’ler tarafından sağlanıyor.

BANKALAR VE KOBİLER

KOBİ’ler banka kredilerinin yüzde 22’sini kullanıyor. Esas büyük krediyi kurumsal, ticari ve bireysel krediler oluşturuyor. Bu bakımdan daha dörtte bir paya bile sahip değiller. Nedeni; sosyal kültürel yapısı, dokusu bilgiye erişimi… Özellikle de teminat sorunu. İncelendiğinde KOBİ kredileri en fazla takibe alınan krediler arasında, her 100 TL kredinin takip edilen kısmı ticari kredilerde daha düşük oranda bireysel kredilerde yine düşük oranda… Ama KOBİ’lerde yüzde 10’lara ulaşmış durumda.

NEREDE / NASIL

Belli bölgelerde gerçekten ticaretin gelişmiş olması ve o bölge insanının da öyle tanımlanması ve tarif edilmesi kendiliğinden bir alt yapı oluşturuyor. Gaziantep, Bitlis, Denizli vs.

Devlet nerede az yer alıyorsa KOBİ’ler orada daha çok yer alıyor. Yeni üniversite bitiren gençler devlette veya büyük işletmelerde iş bulamadıkları zaman kendilerine özgün işler kurma peşindeler. Ağırlıklı hizmet sektörü olmak üzere hatta ev ortamında home ofiste kendi işlerini kurabiliyorlar.

KOBİ’NİN ÖMRÜ

KOBİ’lerin önünü açmak gerekiyor. KOBİ’ler de KOBİ olarak kalmayacaktır. Onlar da doğacak, büyüyecek. Türkiye’de üçüncü kuşağa geçen KOBİ yok gibi, ikinci kuşağa geçen KOBİ’lerin oranı ise yüzde 7’lerde…

Paylaş