Beyaz yakanın çöküşü

 

Dünya ABD’deki finans kriziyle çalkalanıyor. Kurtarılması beklenen Lehman Brothers’ın iflası piyasalarda deprem etkisi yarattı. ABD borsasındaki kayıp son 21 yılın en büyük düşüşü oldu.  Öyle ki, uzmanlar, New York Borsası’nda şirket değerlerinden 500 milyar Dolar’ın silindiğini ifade etti. FED eski Başkanı Alan Greenspan, “Ben meslek hayatımda böyle bir krizle karşılaşmadım. Muhtemelen başka büyük bankaların da battığını göreceğiz” diye konuştu.

BankruptcyData.Com’un verilerine göre 2008 yılında Amerika’da 136 şirket iflas etti. Altı ay içinde üç banka tarihe karıştı. Uluslararası finans krizinin başlangıcı olarak kabul edilen Ağustos 2007 tarihinden bu yana ABD’de yönetimine el konulan banka sayısı 13’e ulaştı. Batan bankaların aktif büyüklüğü toplamı ise 173 milyar 800 milyon Dolar düzeyinde bulunuyor.

ABD’de finansal krizin ilk 9 ayında Wall Street’te 34 bin çalışanın işine son verildi. Rakamın birkaç yıl içinde 100 bine kadar çıkabileceği söyleniyor. ABD genelinde sadece Haziran ayında 62 bin çalışanın işine son verildi. ABD’de işsizlik oranı Ağustos’ta 5.7’den 6.1’e yükseldi.

 

Krize Wall Street adı verildi. Oysa bu krizin gerçek ismi “Beyaz Yakanın Çöküşü!” Yıl başından itibaren birbiri ardına gelen açıklamalar tiraji komikti. Yüzler ya da binlerle ifade edilen işten çıkarmalar hayal gücümü zorladı. Yakalayabildiklerim şöyle: Bank of America işgücünü 3 bin kişi azaltacağını duyurdu… CitiGroup 4 bin 200, Morgan Stanley 900, ABD’nin en büyük mortgage firması Countrywide 11 bin kişi işten çıkardı. Novastar Financial mortgage kredisi vermeyi durdurdu, herkesi işten çıkarıp 30 kişi bıraktı. İsviçreli yatırım bankası UBS bin 500, National City Corp 3 bin 400 kişiyi işten çıkarttı. Capital One Financial 3 bin 900 kişinin işine son vereceğini duyurdu; Mortgage şirketi First Magnus 6 bin kişilik çalışanını işten çıkardı. First American Corp bin 300 kişinin işine son vereceğini duyurdu.

Beyaz Yaka krizi Türkiye’yi de vurdu. 2001’de İstanbul’da Beyaz Yaka çöktü. Bunu Türkiye’nin geri kalanı fazla anlamadı. Aslında İstanbul’daki beyaz yaka da ne olduğunu kavramakta güçlük çekti. Türkiye bu işe hiç eğilmedi. Şimdi bizim dışımızda bir dalganın gelip bizi vurmasını bekliyoruz. Aslında biz her zaman bekliyoruz, bakıyoruz, görmüyoruz.

 

Türkiye genelinde işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 96 bin kişi arttı: 2 milyon 237 bin kişi. Beyaz yakalıların çoğunluğu hizmet sektöründe istihdam ediliyor (yüzde 46.8). Yaklaşık 10,5 milyon kişiden söz ediyoruz.

 

Biliyor musunuz, Türk şirketleri 2008’in ilk yarısında beyaz yaka eleman alımlarında frene bastı, zamda geçmiş enflasyon dikkate alınıyor. Ayrılan elemanın yerine yenisini almama, maliyeti yüksek elemanların çıkarılması yaygın olarak göze çarpıyor. Bulabildiğim en somut araştırma Prometheus Danışmanlık’ın “2008-2. Yarıyıla Girerken Ücretler – Beyaz Yaka” araştırması. Mayıs ayı itibariyle şirketlerde beyaz yaka çalışan sayısında yüzde 50’ye varan azalma olduğunu ortaya koyuyor. Toplam 5 kentte, 140 şirket üzerinde yapılan araştırmaya göre, ayrılan elemanın yerine yenisini almama, maliyeti yüksek elemanların çıkarılması ya da bir kişinin birden fazla alanda iş üstlenmesi olarak kendini gösterdi. Bazı satış ve üretim noktalarının kapatılması, bazı bölümlerin küçültülmesi ile bazı alanların taşeron firmalara verilmesi de çok sık görülen küçülme stratejileri olarak uygulandı.

 

Son yıllarda beyaz yakalı çalışanlarda ilk kez bu kadar net bir azalma gözleniyor. Bu düşüş istihdam koşulları sağlıklı işleyen bir ülkede daha kolay tolere edilebilir. Gelin görün ki, genç nüfusta işsizliğin yüksek olduğu, eğitimle işin buluşmadığı, yetenek yönetiminin yapılmadığı, yabancı yatırımın istihdam yaratmadığı, küçük şirketlerin birbiri ardına kapandığı, girişimin öldüğü bir ülke ikinci bir beyaz yaka dalgası beni korkutuyor.

Bol laf az icraat yerine, sıfır laf çok icraata ihtiyacımız olduğunu ne zaman anlarız? İşsiz kalınca mı…

Paylaş