Akılla konuştum dün gece

Akılla bir konuşmam oldu dün gece, “Sana soracaklarım var” dedim…
Bu aralar ben çok az soru sormuşum kendime. Konuşmamışım hiç.
Özlemişim beni!
Küçük bir diyalog aktaracağım. Aslında totali “ben ile ben” arasında ama bunu sağlayan iki çok yakınım. Etle tırnak gibi…

Kabıma sığamadım yazdım, bir gün kızım da okur belki diye…

“Nasılsın?…” diye başladı söze, “…hiç haber alamıyorum senden…” diye sürdürdü, biraz ezik, biraz çaresiz! Malum, gündem yoğun, hatır bile sormaz ya da soramaz olduk. Sonra düştüğünde aklımıza bir şey, çıkart tabancanı, açıver messenger ya da whatsap’ı, başla kurşun atmaya…
Yanıt geldi karşı taraftan:
“İyiyim sen nasılsın? Her zamanki piyasa ve şirket belirsizlikleri vs. Kader diyelim!”
Ufak tefek ve kısa süreli  “…ya evet!… bende de aynısı…” gibi klişelerden sonra…
Karşıdaki yine yanıt verdi:
“Benim kafama dank etti bazı şeyler. Değiştirmeye çalışacağım hayatımı. Adım atmaya başladım…”
Sonra kesildi diyalog…
Artık uzaklar yakın, yakınlar ise bakmışsın çok uzak.
Bir mesaj daha:

Akılla bir konuşmam oldu dün gece;
Sana soracaklarım var dedim;
Sen ki her bilginin temelisin,
Bana yol göstermelisin.
Yaşamaktan bezdim, ne yapsam?
Birkaç yıl daha katlan dedi.
Nedir; dedim bu yaşamak?
Bir düş dedi; birkaç görüntü.
Evi barkı olmak nedir? dedim;
Biraz keyfetmek için
Yıllar yılı dert çekmek, dedi.
Bu zorbalar ne biçim adamlar? dedim;
Kurt, köpek, çakal makal, dedi.
Ne dersin bu adamlara, dedim;
Yüreksizler, kafasızlar, soysuzlar, dedi.
Benim bu deli gönlüm, dedim;
Ne zaman akıllanacak?
Biraz daha kulağı burkulunca, dedi.
Hayyam’ın bu sözlerine ne dersin, dedim:
Dizmiş alt alta sözleri,
Hoşbeş etmiş derim, dedi.

ÖMER HAYYAM

Elektronik diyaloğumuzun Hayyam’lı bölümüne bir kişi cc’den katıldı.
Sarıldı kaleme. Ama uzatmadan, sakin, mesafeli ve “çok cool” bir şekilde,

“Akıl gerçekten çok değerli bir cevher, yeter ki akıl doğru kullanılabilsin…
Bazılarında akıl yok… Bazıları, aklı doğru kullanmıyor…
Akıl en iyiye yönelmez, çünkü ‘en iyi’ teorik bir hedeftir.
Akıl aynı zamanda gerçekçidir… Akıl güçle hedefi dengeler.
Akıllı kişi hedefini seçerken gücünü doğru değerlendirir.
Yaşam bir dengeler zinciridir… Denge doğru kurulmazsa en iyiyi yaşamak isterken hüsrana uğranabilir…
Ömer Hayyam müstesna bir kişi, onu anlamak akıl gerektirir!
Aklını kullanma kararında seni destekliyor, başarılı olmanı diliyorum…
Çok öpüyorum!…”

Bir daha okudum, sonra bir daha…

Allah akıl fikir versin dostlar, günlük tiyatro oynayanlara değil yalnızca, asıl figüran olan bizlere, sana, ona, buna ve bana! Bana!…

Belli ki korkmuşum sormaya, belli ki korkmuşum kendimle konuşmaya. Özletmemek gerek. Bi cesaret yeter!

Paylaş